Esas No: 2021/7447
Karar No: 2022/2005
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7447 Esas 2022/2005 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/7447 E. , 2022/2005 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili; 13/03/2017 tarihinde davalı ... şirketine kasko poliçesi ile sigortalı aracın tek taraflı kaza sonucunda hasar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; 45.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; sürücünün kaza yerini haklı gerekçe olmadan terk ettiğini, hasarın teminat dışı olduğunu beyanla başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 45.000,00 TL'nin 05/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kasko sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve sürücünün olay yerini terk etmesinin, davalı sigortacının alkol ve ehliyet durumunun tespitini önleyici niteliği ile zararın teminat dışı kalmasına yol açacak vasıfta olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Olay tarihinde geçerli olan KSGŞ'nın A.5.10. maddesinde, "zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma" denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir.
Somut olaya bakıldığında; 13/03/2017 tarihinde saat 02.40'da trafik kazasının meydana geldiği;kaza tespit tutanağında, araçta yolcu olarak bulunan ... hastaneye sevk edildiği, araç sürücüsü ... kaza sonrası olay yerinden kaçtığı, sürücünün alkol ve uyuşturucu ve uyarı madde etkisinde olduğu değerlendirilerek kaza yerini terk ettiği kanaatine varıldığının tutanakta belirtildiği görülmektedir. Davacının oğlu sürücü ...'in soruşturma aşamasındaki ifadesinde; kayınbiraderi ... ile birlikte gezdikleri sırada karşı yönden gelen bir aracın uzun farlarının gözünü aldığı, bundan dolayı yolun ortasında bulunan refüje çıkarak yolun karşısında bulunan duvara çarpmanın neticesinde burnunu aracın direksiyonuna çarptığını ve kazanın etkisiyle şoka girdiğine dair beyanı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sürücünün kazadan sonra olay yerini terk etmesi KSGŞ'nın A.5.10. maddesi anlamında zorunlu hal değildir.
Bu itibarla da, somut olayın özellikleri gereği, davacı tarafından dosyadaki mevcut deliller ile hasarın teminat kapsamında kaldığı ispatlanamamıştır. Bu durumda açılan davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.