Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4473
Karar No: 2013/6215
Karar Tarihi: ...04.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/4473 Esas 2013/6215 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/4473 E.  ,  2013/6215 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı dava dilekçesinde; davalı ile ... .... Aile Mahkemesi"nin 2010/458 Esas ve 2010/715 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile birlikte müşterek çocuk için 750 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çalışmakta olduğu işyerinden çıkarıldığını, işsiz olduğunu, mahkemece hükmedilen iştirak nafakasını ödeyemez durumda olduğunu, boşanma davası sırasında davalı ile yapmış oldukları anlaşma çerçevesinde müşterek çocuğun okul öncesi özel okulda okuması şartı ile 750 TL aylık nafaka ödemesi konusunda anlaştıklarını, müşterek çocuğun şu an devlet okuluna gittiğini belirterek değişen durumlar karşısında nafakanın 250 TL "ye indirilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, tarafların ibraz ettikleri protokol doğrultusunda müşterek çocuk lehine 750 TL iştirak nafakasına hükmedildikten sonra davacının işinden ayrıldığı, halen çalışmadığı, sürekli gelir elde etmediği, bu haliyle 750 TL iştirak nafakasını ödemesinin davacı için yıkım oluşturacağı, davacının müşterek çocuğun giderlerine belirli oranda katkısı olması gerektiği dikkate alınarak, nafakanın 350 TL"ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında görülen ... .... Aile Mahkemesi"nin 2010/458 Esas ve 2010/715 Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde; tarafların mahkemeye sundukları protokol gereğince anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma ilamının ....05.2010 tarihinde kesinleştiği, dosyaya sunulan protokolde ise müşterek çocuk için babanın 750 TL iştirak nafakası ödemesi, nafakanın da her yıl ÜFE oranında artırılmasının kararlaştırıldığı görülmüştür.
    Davacının ....02.2012 tarihinde çalıştığı işyerinden istifa ettiği işyeri tarafından bildirilmiştir.
    .
    Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katkıda bulunması gerekir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana-baba tarafından müşterek karşılanması da ilke olarak kabul edilmiştir (TMK. 327 md.). Bu nedenledir ki, iştirak nafakasının çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana-babanın mali durumları da gözetilerek takdiri gerekir.
    Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile şartları oluştuğu takdirde artırılabilir veya azaltılabilir. Aksi düşünce "güven" ilkesine aykırı düşer. Zira davacının sözleşme (protokol) ile elde ettiği "statü"ye beslediği güven, davalı (borçlunun) sosyal ve ekonomik durumunun bu özel statüyü koruyacak seviyeden daha aşağı düşmediği (kötüleşmediği) veya hakkaniyet bunu gerektirmediği sürece sarsılıp boşa çıkarılamaz. Ancak sözleşmeyle kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın aradan çok az bir zaman geçtikten sonra indirilmesi isteminde bulunmak, hakkın kötüye kullanılması mahiyetini de arz edebilir.
    Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü protokolle üstlenen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması ya da azaltılması yönünde talepte bulunması da iyi niyet, doğruluk-dürüstlük ve sozleşmeye bağlılık ilkeleri ıle bağdaşmaz. Çünkü, kendi kusuru ile mali imkanlarını zorlayan tarafın MK"nun .... maddesinden yararlanması sözkonusu olamaz.
    Ancak, karşılıklı sözleşmede, edimler arasındaki denge, umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulacak olursa (örneğin olağanüstü dalgalanmalarda edimler arasındaki denge altüst oluyor ve bu yüzden ifa aşırı derecede zorlaşıyorsa) güven sorumluluğu ve ivazsız iktisabın korunmazlığı ilkesi (MK. mad. ...) gereğince sözleşme koşulları değişen maddi koşullara uyarlanır. Buna göre, sözleşenlerin eğer gelişmeleri baştan kestirebilselerdi, sözleşmeyi bambaşka koşullarla kurmuş olacakları söylenebiliyorsa, ayrıca, beklenmeyen gelişme yüzünden sözleşmeye baştan kararlaştırılmış koşullarla olduğu gibi katlanmak taraflardan biri için özveri sınırının aşılması anlamına geliyorsa, nihayet, yasal ve sözleşmesel risk dağılımı çerçevesinde taraflardan sözleşmeye baştan kararlaştırılmış koşullarla bağlı kalmaları beklenemiyorsa, sözleşmeye hakimin müdahalesi gündeme gelir.
    Tarafların mali durumlarının değişmesi, iradın arttırılması veya azaltılmasını gerektirebilir. Örneğin, alacaklının (davalının ) yoksulluğu azalmış veya büsbütün ortadan kalkmıştır ya da borçlunun (davacının) mali veya gelir durumu kötüleşmiştir. Burada, iradın takdirine (veya kararlaştırılmasına) esas olan şartları ortadan kaldıracak önemde bir değişiklik olması aranacaktır.
    Somut olayda davacının işinden çıkarılmadığı, istifa ettiği anlaşılmaktadır. Tüm bu veriler ışığında davacının, boşanma protokolü ile müşterek çocuk için 750 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiği, daha sonra işsiz kaldığını belirterek nafaka miktarının azaltılmasını istediği bu istemin haklılığı, hakkaniyet ve ahdevefa ilkesine uyarlığı yönünde başkaca bir iddia ve delil bulunmadığı, böylece iştirak nafakasının ulaştığı miktar itibariyle öngörülemeyen, katlanılamaz nitelikte olmadığı dolayısı ile uyarlama koşullarının oluşmadığı, ileriki zamanlarda gerçekleşen duruma göre uyarlama yapılabileceği gözetilmeden iştirak nafakasının azaltılması yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    .
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ....04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi