Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/7891
Karar No: 2007/9675
Karar Tarihi: 10.10.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/7891 Esas 2007/9675 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2007/7891 E.  ,  2007/9675 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TURGUTLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 29/12/2006
    NUMARASI : 2006/187-2006/613

    Taraflar arasında görülen dava ve birleştirilen davada;
    Davacı, maliki olduğu 18 parsel sayılı taşınmazın taşkın yapı inşa etmek suretiyle davalılarca işgal edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir.
    Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalılardan U..."ın haksız müdahalesinin keşfen saptandığı gerekçesiyle elatmasının önlenmesine ve binanın taşkın kısmının yıkımına; davalı F. hakkındaki davanın ise husumetten reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı Ummuhan tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                      -KARAR-
    Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 18 sayılı parselin imar suretiyle davacı adına kayıtlı olduğu, komşu 16 sayılı imar parselindeki davalıya ait binanın 33 m2"lik kısmının davacı taşınmazına taştığı; keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda da, bu taşkınlığın imar uygulaması ile oluştuğunun bildirildiği görülmektedir.
    Bilindiği üzere, yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz"ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus Medeni Kanunun 684. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Ne var ki, yürürlükten kalkmış olan 6785 Sayılı Yasanın, 1605 Sayılı Yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3l94 Sayılı İmar Yasasının l8. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş bazı durumlarda yapı, üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı yada ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı sağlanmıştır.
    Öte yandan, zeminin maliki olan kişinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisi sınırlanmış, ayrılmaz parça (mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasa ile kısıtlanmıştır. 2981 Sayılı Yasanın, 3290 Sayılı Yasa ile değişik l0/c maddesi de aynı doğrultuda hüküm getirmiştir.
    Gerçekten bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur.
    Somut olayda, yıkımı istenen yapının davacı taşınmazına taşkınlığının imar uygulaması neticesinde meydana gelip gelmediği üzerinde durulmamış, belirtilen ilkeler göz ardı edilmiştir.
    Hal böyle olunca, öncelikle taşınmazların imar öncesi kayıtlarının ve krokilerinin getirtilmesi, yapının kadastral konumunun ve taşkınlığın imar uygulamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde keşfen saptanması, imar uygulamasından kaynaklandığının anlaşılması halinde yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi