9. Hukuk Dairesi 2021/5033 E. , 2021/9291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 41. Hukuk Dairesi
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 03/06/2002-04/01/2016 tarihleri arasında davalı Bankanın farklı birimlerinde ve son olarak ...Şubesi Müdürü olarak çalıştığını, son aylık brüt ücretinin 13.550,00 TL olduğunu, iş sözleşmesini 1475 sayılı İş Kanununun 14/5-1 maddesi gereğince feshettiğini, davalı Bankada çalışanlara her yıl Ocak ayından geçerli olmak üzere ücret zammı yapıldığını ancak davacıya bu zammın yansıtılmadığını, 2016 Nisan ayında ödenmesi gereken “ak ödül” priminin ödenmediğini, ikramiyesinin eksik hesaplandığını, yıllık izin ücret alacağı bulunduğunu ileri sürerek, prim, ikramiye ve ödenmeyen yıllık izin ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın belirsiz alacak olarak açılması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği, davacının talep edilen alacak kalemlerine zamanaşımı def’inde bulunduğunu, 31/12/2015 tarihli dilekçe ile işten ayrılmak istediğini söyleyen davacının çalışmayacağı yıl için ücret zammı beklentisinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, prim gününde 90 günün altında çalışanlara, istifa edenlere, 1475 sayılı İş Kanunu 14/5 maddesine göre işten ayrılanlara, iş sözleşmesini tazminatlı ve tazminatsız feshedenlere prim verilmediğini, davacının toplam 176 gün yıllık izin kullandığını kullanmadığı bakiye sürenin ise fesih esnasında ödendiğini ve yıllık izin ücret alacağı kalmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı taraf istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin hak kazandığı izin süresinin hesabı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunun “yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri” başlıklı 53. maddesinde “ İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz. İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden, az olamaz.
(Ek cümle: 10/9/2014-6552/5 md.) Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır. Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içeriğine göre; davacının davalı işyerinde 03.06.2002-04.01.2016 tarihleri arasında 13 tam yıl çalışması bulunduğu, davalı tarafından da itiraza uğramadığı üzere davacı vekilince dosyaya sunulu ‘Akbank’lının Olanakları’ başlıklı internet çıktısına göre, davalı banka işyerinde hizmet süresi 1 yıldan 5 yıla kadar olanların 18 gün, 5 yıldan 15 yıla kadar olanların ise 24 gün yıllık izin hakkı bulunduğuna ilişkin düzenlemenin söz konusu olduğu anlaşılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının toplam 288 gün yıllık izne hak kazandığı, izin kullanılan günlerin toplamının 65 gün olduğu, ayrıca 55 güne karşılık yıllık izin ücretinin fesih esnasında ödendiği belirlenerek, davacının kullanmadığı izin gün sayısı 168 gün olarak tespit edilmiş ise de, davalı Banka düzenlemesine göre davacının hak kazandığı yıllık izin süresinin (5 yıl x18 gün +8 yıl x 24 gün) 282 gün olduğunun anlaşılması sebebiyle, yanılgılı değerlendirme ile 288 gün üzerinden yapılan hesaplama hatalı bulunmaktadır.
Bununla birlikte, davalı Banka tarafından davacının toplam 176 gün yıllık izin kullandığı iddia edilmek suretiyle 65 günlük imzalı izin fişlerinin sunulmuş olduğu, 111 günlük izin kullanımına ilişkin olarak ise; müdür pozisyonunda çalışan davacı tarafından kayıtların gereği gibi tutulmaması nedeniyle imzalı izin fişlerine ulaşılmasının mümkün olmadığının ileri sürüldüğü, yanı sıra istinaf dilekçesi ekinde davacının bizzat kendi şifresiyle sisteme girdiği iddiası ile izin fişlerine ilişkin LOG listesinin ibraz edildiği görülmekle, davacının 13 yıllık hizmet süresi boyunca yalnızca 65 gün yıllık ücretli izin kullanarak çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu hususu dikkate alınarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asil çağrılarak sunulan LOG kayıtları da gösterilmek suretiyle yıllık izinlerle ilgili beyanının alınmasından sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre yeniden karar verilmesi için, yazılı şekilde verilen karar bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.