22. Hukuk Dairesi 2017/15970 E. , 2019/1107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı ... davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 28 gün olduğu davacının 22 gün yıllık izin kullandığına dair belge bulunduğu, buna göre davacının 6 gün yıllık izin hakkının mevcut olduğu ifade edilmiştir. Ancak, davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunulan imzasız Nisan 2014 bordrosunda tahakkuk eden 237,80 TL yıllık izin ücreti bulunduğu görülmektedir. Dosya içeriğine göre, davalı taraf banka kayıtlarını delil olarak göstermiş ve hesap numarası bildirmiştir. Bu durumda, banka kayıtları getirtilerek söz konusu aya ilişkin ücret pusulası ile yapılan ödemenin uyumlu olması halinde tahakkuk eden yıllık izin ücretinin de değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Temyize konu kararda, hüküm fıkrasının 2/b bendinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilen harç miktarlarında dosya kapsamına göre davacı aleyhine hata yapılması da bozma sebebidir.
4-Temyize konu kararda, yine hüküm fıkrasının 3. bendinde alınarak davacıya verilmesine karar verilen yargılama giderlerinde dosya kapsamına göre davacı aleyhine hata yapılması da bir başka bozma sebebidir.
5-Diğer yandan, hüküm fıkrasının 4/b bendinde davalı lehine 510,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak, davacının taleplerinden ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden reddedilen kısım hakkaniyet indirmine ilişkin olup, dava dilekçesinde 100,00 TL olarak talep edilen hafta tatili alacağı reddedildiğinden ve karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti reddedilen miktarı geçemeyeceğinden davalı lehine 100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 510,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bir diğer bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.