Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9238
Karar No: 2016/12684
Karar Tarihi: 28.04.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/9238 Esas 2016/12684 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/9238 E.  ,  2016/12684 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde mutfak şefi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği ve davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktalarında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    3-4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır. İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez.
    Somut olayda, davacının, iş sözleşmesinin bir kısım usulsüzlükler yaptığı iddiasıyla işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürdüğü, işverence, davacının, bir kısım çalışanların fazla çalışma ücretlerini işverenden aldıktan sonra işçilere eksik ödediği veya hiç ödemediği, fazla çalışma yapmayan bir kısım işçileri ise listeye alarak, onlar adına ödenen ücretleri kendisinin aldığı, bu duruma ilişkin soruşturma başlatılıncada işyerine devamsızlık yaptığı gerekçesiyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin iddia edildiği, mahkemece, iş sözleşmesinin, davacının usulsüzlük yaptığı gerekçesi ile feshedildiği belirtilmiş ise de davacı hakkındaki soruşturmanın kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek sonuçlandırıldığı, buna göre de işverenin iddialarını ve dolayısıyla haklı feshi ispatlayamadığı hususunun kabul edildiği anlaşılmış olup, davacının usulsüz işlemlerine ilişkin, .....nda, hizmet alımına ilişkin hukuki ihtilaf olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davalı tanıklarından tutanak mümzi olan tanık, fesih gerekçesinin doğru olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının gerekçesi de dikkate alındığında, davacının yaptığı iddia edilen usulsüzlerin var olup olmadığı işyeri kayıtlarından araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
    Öte yandan, 4857 sayılı Kanun"un 41. maddesine göre haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır. Anılan Kanun"un 63. maddesinde ise, “Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir” şeklinde kurala yer verilmiştir.
    Günlük çalışma süresinin onbir saatten fazla olamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğinden, tespit edilen fazla sürelerin denkleştirmeye tabi tutulmaması, onbir saati aşan çalışmalar için zamlı ücret ödenmesi gerekir.
    Somut olayda, çalışma süreleri, işyeri giriş çıkış saatlerini gösteren belgelere göre belirlenerek, mahkemece, davacının çalışma saatlerinin düzenli olmaması sebebiyle denkleştirme uygulandığında, davacının haftalık ortalama çalışma süresini aşacak çalışmasının bulunmadığı kabul edilerek, fazla çalışma ücreti reddedilmiş ise de, dosyaya sunulan işe giriş çıkış saatlerine ilişkin belgelere göre, davacının bazı günlerde onbir saati aşan çalışmalarnın bulunduğu görülmektedir. Günlük onbir saati aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi olamayacağı dikkate alınarak, onbir saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi