Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8313
Karar No: 2022/1645
Karar Tarihi: 07.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8313 Esas 2022/1645 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/8313 E.  ,  2022/1645 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın yaya konumundaki davacıya çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanıp % 8 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.100,00 TL tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 13/06/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 48.396,19 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; meçhul aracın zarara neden olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, maluliyet ve kusuru kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 48.396,19 TL tazminatın 19/02/2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, İstanbul C. Başsavcılığı'nın 01/05/2019 tarihli daimi arama kararında, davaya konu olayın meçhul aracın davacıya çarpması şeklindeki trafik kazası olarak kabul edildiği, davacının olay sonrası çevredekiler tarafından götürüldüğü hastanede düzenlenen epikriz belgelerinde yaralanma sebebinin trafik kazası olarak kaydedildiği hususları dikkate alındığında, olayın meçhul aracın sebebiyet verdiği trafik kazası olduğuna ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemesine; uzman doktor heyetinin düzenlediği raporla saptanan iyileşme süresine ilişkin geçici işgöremezlik zararının ve geçici bakıcı ihtiyacından doğan zararın trafik sigortasının teminatı kapsamında olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 22/01/2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 8 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde kaza tarihinde yürürlükte olan 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellerin kullanılması yerindedir. Ancak; 30/03/2013 tarihli Yönetmelik'in 9/1. maddesi gereği, raporu verecek olan sağlık kurulunun kişiyi bizzat görerek özür durumunu belirlemesi gerekmekte olup, somut olayda, davacının kurulca güncel muayenesi yapılmadan, kazadan sonraki (rapor tanziminden yaklaşık 2 yıl önceki) tedavi belgelerine göre maluliyet oranının belirlendiği görülmektedir. Davacıda oluşan omurga kırığının ve ince bağırsak hasarının geçen süreçte iyileşme gösterip göstermediği ya da bu iyileşmenin derecesi gözetilerek, güncel durumuna göre maluliyet belirlenmesi gerektiği gözetilmelidir.
    Açıklanan nedenlerle; en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından, davacının bizzat muayenesi de yapılarak, kaza ile illiyet bağı içindeki rahatsızlıklara dair maluliyet oranını 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirleyen bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davaya konu edilen kazadaki taraf kusurlarının belirlenmesi için alınan 20/05/2019 tarihli trafik kusur uzmanı bilirkişi raporunda, davacının kazada % 25 oranında ve meçhul araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiş; hakem heyeti tarafından bu kusur oranları benimsenerek karar verilmiştir.
    Olaya ilişkin kaza tespit tutanağı düzenlenmemiş olup, hakem heyeti kararına esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi tarafından çekilen fotoğraflardan, olay yerinin iki yönlü cadde (meçhul aracın seyrettiği) ile davacının geldiği sokağın kesişim noktası olduğu; ara sokaktan gelip caddeyi kullanarak karşıdan karşıya geçiş yapmak isteyen davacıya meçhul aracın çarptığı anlaşılmaktadır. 20/05/2019 tarihli raporda; kavşak konumunda olan olay yerine yaklaşırken hızını azaltmayan meçhul araç sürücüsünün asli kusurlu ve araç trafiğini dikkate alarak karşıya geçiş yapmayan davacının ise tali kusurlu olduğu kabul edilerek kusur oranları belirlenmiştir.
    2918 sayılı KTK'nın 68/b maddesi ile; karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaların kavşak giriş ve çıkış noktalarını kullanması gerektiği; bu yerlerde ışıklı işaret bulunması halinde bu işaretlere uyulmasının ve ışıklı işaretin bulunmadığı durumda ise yayaların geçecekleri doğrultu açıldıktan sonra taşıt yoluna girilmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir.
    Somut olayda; davacının, geçmeye çalıştığı yolun çift yönlü trafiğe açık cadde olduğunu, bu yoldaki taşıt trafiğinin yoğunluğunu, geçiş noktasında yaya ya da okul geçidi olmadığından ilk geçiş hakkının taşıtlara ait olduğunu gözeterek geçiş yapması gerektiği açıktır. Bu itibarla; yayaların öncelikli geçiş hakkına sahip olduğu noktada kaza gerçekleşmiş gibi kusur oranlarını belirleyen 20/05/2019 tarihli rapor, karara esas alınabilecek nitelikte değildir.
    Açıklanan nedenlerle; konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden, olay yerinin özellikleri ile KTK'nın 68. maddesindeki yayalara ilişkin geçiş kurallarına göre kusur oranlarını belirleyen rapor alınıp karar verilmesi gerekirken, somut olayın özelliklerine uymayan rapora göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
    4-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İHH kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi