Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15354
Karar No: 2022/1637
Karar Tarihi: 07.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15354 Esas 2022/1637 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/15354 E.  ,  2022/1637 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11/01/2022 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... ve Fer'i Müdahil ... Sigorta A.Ş. vekili Av. ..., davalı ... San. A.Ş. vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili; davacıya ait olup davalı nezdinde sigortalı olan fabrikanın çatısına yıldırım düşmesi sonucunda hasar oluştuğunu, davalı tarafından zararın teminat dışı olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, davacının hasar onarımını kendi imkanlarıyla yaptırmak zorunda kaldığını ve KDV dahil 4.577.640,40 TL'lik harcama yaptığını belirterek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla sigortalı binada meydana gelen 4.577.640,40 TL'lik hasar tutarının 22/11/2012 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası'nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranına eş ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davaya konu olayda bina çatısının su ağırlığı sebebiyle çöktüğünü ve bu oluş şeklinin poliçedeki dahili su klozuna giren bir hasar olmadığından zararın teminat dışı olduğunu, hasarın binaya yıldırım düşmesi ile oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; binadaki hasara yıldırımın neden olduğu, ancak çatı üzerinde biriken su yıldırımın etkisini artırdığından davacının da %50 müterafik kusurlu olduğu, davacının ödediği hasar bedelinin kadri maruf olduğu gerekçesiyle, talep edilen tazminatın yarısı olan 2.288.820,00 TL'nin 02/04/2013 tarihinden yıllık %16,50'yi geçmemek üzere davalıdan tahsiline, fazla isteğin
    reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, davacıya ait sigortalı fabrikanın çatısına düşen yıldırım nedeniyle dava konusu hasarın oluştuğuna ve bu hasarın sigorta teminatında olduğuna ilişkin kabulün yerinde görülmesine; davalı tarafın istinaf başvurusunu inceleyen istinaf mahkemesi tarafından, davalı aleyhine nispi karar ilam harcına karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği tazminat istemine ilişkindir.
    Davacıya ait fabrikanın çatısına düşen yıldırım nedeniyle hasarın oluştuğu, dosyadaki tüm deliller kapsamlı biçimde incelenmek suretiyle, konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından teknik verileriyle tespit edilmiş olup, bilirkişi raporları benimsenerek hasar nedeninin yıldırım olduğu kabul edilmiştir ki bu kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Hasarın ana (temel) nedenine ilişkin kabul yerinde olmakla birlikte, hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen heyette yer alan inşaat mühendisi, makine mühendisi, meteoroloji mühendisi ve sektör bilirkişilerinin, olay günü gerçekleşen yağışın miktarı ile çatı su tahliye sisteminin yeterli çalışmayışı nedeniyle çatıda su birikmesinin muhtemel olduğu, biriken bu suyun da blast (şok- patlama) etkisi yaratarak yıldırımın sonuçlarını artırabileceği yönündeki görüşleri gereği, davacının olayda %50 oranında müterafik kusurlu olduğu kabul edilip tazminattan yarı oranında indirim yapıldığı görülmektedir.
    Yıldırıma maruz kalan çatının standartların dahi üzerinde dayanımlı ve ilgili yönetmelikler ile projesine uygun yapıldığının, dosyadaki birçok uzman bilirkişi raporunda tespit edildiği; olay günü çatıda su birikmesi ve bu suyun miktarına ilişkin somut veri dosyada olmadığı gibi, görüşüne itibar edildiği belirtilen bilirkişiler tarafından da bu konuda net ve kesin bir tespit yapılmadığı; yıldırımın blast etkisi konusunda görüş bildiren çatı sistemleri uzmanı sektör bilirkişisinin ve diğer bilirkişilerin, özel bir meteorolojik olay olan yıldırım ile etkileri konusunda görüş bildirebilecek uzmanlığa sahip olmadığı açıktır. Kaldı ki; uzay kafes tipi- sifonik sistemli çatılar konusunda uzman olan sektör bilirkişisi tarafından, yıldırıma maruz kalan çatının su tahliye sistemi yetersiz kalsa dahi (davacının kiracısı tarafından sifonik su tahliye ağızlarına konulan tel süzgeçler nedeniyle) işlevini yerine getirmeye devam ettiği tespit edilmiş; yıldırım ile etki ve sonuçları konusunda en sağlıklı görüşü bildirebilecek olan "yüksek akım elektrik dalı" öğretim üyesinin de bulunduğu 4 kişilik bilirkişi heyetinden alınan uzman görüşünde, çatıdaki nemin dahi yıldırımın blast etkisini artıracağı ve bunun anormal kuvvet yüklenmesine yol açacağı, teknik verileriyle açıklanmıştır.
    Açıklanan tüm bu nedenlerle; yıldırımın blast etkisini teknik verileriyle değerlendirme konusunda uzmanlığı bulunan, teknik üniversitelerin elektrik mühendisliği bölümü yüksek akım elektrik ana bilim dalında görevli öğretim üyeleri ile uzay kafes tipi-sifonik tahliye sistemli çatılar konusunda uzmanlığı bulunan sektör bilirkişisi, meteoroji mühendisi bilirkişinin de dahil olduğu yeni bir bilirkişi heyetinden, olay günü fabrikanın çatısına düşen yıldırımın yaratacağı sonuçların ağırlaşması ile çatıda su birikmesi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı; yıldırımın yaratacağı basınç ve kuvvete etki eden diğer faktörlerin neler olabileceği; havanın nemli olmasının yıldırımın blast etkisindeki rolünün ne olduğu;
    çatıda su birikmesi (mahkemece muhtemel kabul edildiğinden) olmasa dahi, mevcut meteorolojik (fırtına- nem- yağış) koşullarda da çatıda aynı hasarın oluşup oluşmayacağı konularında, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp, olay günü çatıda su birikmesi kabulünün hangi delillere dayandığı kararda açıkça gösterilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacı taraf, hasar gören çatı onarımının 4.577.640,40 TL ödenerek yaptırıldığını belirtip, anılan bedelin tahsilini istemiş; mahkemece, onarım için ödenen bedelin uygunluğu konusunda bir hesaplama yapılmadan, davacı ödemesinin faturalı olduğu ve kesilen faturaların defterlere işlenip iptali de yapılmadığından, ödenen bedelin uygun olduğu yönünde görüş bildiren mali müşavir bilirkişi görüşü dahilinde hasar bedelinin 4.577.640,40 TL olduğu kabul edilmiştir. Davalı sigortacının gerçek zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu dikkate alındığında, hasar gören çatı bölümlerinin onarımı için gerekli giderin ne kadar olduğu konusunda hesaplama yapılması gerektiği açıktır. Bu itibarla; zarar gören davacının faturalı olarak ödeme yaptığı gerekçesine dayanan rapor gereği hasar bedeli tespiti, eksik inceleme niteliğindedir.
    Açıklanan nedenlerle; davaya konu yıldırım olayı nedeniyle hasar gören fabrika çatısının hasarlı bölümlerinin miktarı ile hasar gören bu bölümlerin onarımı için yapılması gerekli giderin hasar tarihine göre hesaplanması hususunda, uzay kafes tipi- sifonik sistemli çatılar konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak hasar bedelinin belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    4-Davacı taraf, davaya konu olayın meydana geldiği 22/10/2012 tarihinden 1 ay sonrası olan 22/11/2012'den itibaren temerrüt faizine karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, temerrüt tarihi bakımından herhangi bir gerekçelendirme yapılmadan, 02/04/2013'ten itibaren temerrüt faizine karar verilmiştir.
    Yangın Sigortası Genel Şartları'nın B.8.1. maddesinde "sigortacı kesinleşmiş olan tazminat miktarını en geç bir ay içerisinde sigorta ettirene/sigortalıya ödemek zorundadır" düzenlemesi yapılmış olup, davalının temerrüt tarihinin saptanmasında anılan düzenlemenin esas alınması gereklidir.
    Davacının 22/10/2012'de hasarın meydana gelmesinden hemen sonra hasar ihbarında bulunduğu ve davalı sigortacının 23/10/2012'de eksper görevlendirdiği; eksperin 31/10/2012 ve 27/11/2012 tarihlerinde ön ve ara raporlarını davalı sigortacıya teslim ettiği; davalı sigortacının, 04/12/2012, 10/12/2012 ve 02/04/2013 tarihlerinde davacıya red cevabını verdiği; 04/12/2012 tarihli red cevabında, talep edilen zararın teminat kapsamında olmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmayacağının bildirildiği; davalı tarafından alınan 26/11/2012 tarihli uzman görüşüyle (eksper raporuna esas alınan) hasar nedeninin davalı tarafça tespit ettirildiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Bu durum karşısında; gerek YSGŞ'nın B.8.1. maddesi, gerekse davalının aldığı 26/11/2012 tarihli uzman görüşüyle hasar incelemesinin tamamlanmış olması ve bu rapor gereği davalının 04/12/2012 tarihli red cevabını verdiği dikkate alınarak, 26/11/2012'de davalının temerrüde düştüğünün kabulüyle faize karar verilmesi gerekirken, temerrüt faizinin başlangıç tarihi hususunda yanılgıya düşülmesi nedeniyle de kararın bozulması gerekmiştir.
    5-Talep edilen tazminat için temerrüt faizi olarak avans faizi talep edilmiş olup, mahkeme tarafından, karar tarihindeki avans faiz oranı olan "yıllık %16,50'yi geçmemek üzere" şeklinde faize karar verilmiştir. Hükmedilen tazminat için, avans faizine karar verilmesi yerinde olmakla birlikte, davalının temerrüdünün devam ettiği sürece faizin işlemeye devam edeceği ve avans faiz oranlarında değişiklik olabileceği dikkate alındığında, faiz tür ve oranı bakımından karar yerinde olmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle; hükmedilen tazminat için temerrüt tarihinden itibaren avans faizine karar verilmesi gerekirken, %16,50 sabit oranlı faize karar verilmesi de hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun'un 373/1. maddesi uyarınca, dosyanın İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ve Dairemiz karar örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 07/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi