21. Hukuk Dairesi 2018/6794 E. , 2019/3669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerini iptaline borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemiz 06.10.2015 tarih, 2015/9262 E- 2015/17792 K sayılı bozma ilamı sonrası verilen davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 2007/11-12 dönemine ilişkin 2010/12513 ve 2010/12514 takip sayılı ödeme emirlerinin 25.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 26.08.2014 tarihinde açıldığı, dava dışı borçlu.... İmar İnşaat ve ... Hizmetleri A.Ş"nin 15 11. 2007 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan 05.11.2007 tarihli kararında ; .... 3 yıl süre ile yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, aynı tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan 06.11.2007 tarihli karar ile; ...."nun yönetim kurulu başkanlığına seçilmesine, .... ve....’ye birinci derecede imza yetkisi verilmesine,....’ün genel müdürlüğe birinci dereceden imza yetkisi ile atanmasına karar verildiği, 20.06.2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan 06.06.2008 tarihli karar ile; ....., ... ve ....Kardeşler"in 1 yıl süre ile yönetim kurulu üyeliğine seçilmesine, 08.08.2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ; 30.07.3008 tarihli karar ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memurluğuna .... Kardeşler’in atandığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarını oluşturan, 506 sayılı Yasa’nın 80/12. maddesinde; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkililerinin Kurum"a karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Yasa"nın 88. maddesinde de Kurum"un sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun"da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere "üst düzey yönetici" kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. Türk Ticaret Kanunu"nun 317. maddesine göre anonim şirketlerde şirketi yönetmek ve temsil etmek yönetim kuruluna aittir. Anonim şirkette primlerin ödenmesinden müteselsilen sorumlu üst yönetici ve yetkiliden söz edebilmek için primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yönetici olması, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı gibi ünvan taşıması veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerekir.
Somut olayda ; dosyadaki belgelere göre davacıya gönderilen ödeme emirleri 2007/11-12 dönemlerine ilişkin olup mahkemece 2007/6-12 dönemleri olarak karar verildiği anlaşılmakta olup davalı kuruma sorularak davacıya gönderilen ödeme emirleri dönemleri netleştirilmeden ve dava konusu ödeme emirlerinin 506 s. Yasa dönemine ilişkin olduğu ve ödeme emirlerinden sorumluluk için imza yetkili yönetim kurulu üyesi olmak gerektiği dikkate alınmadan karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum ve davacı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 13/05/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.