Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/11476
Karar No: 2007/11578
Karar Tarihi: 29.11.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/11476 Esas 2007/11578 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, maliki olduğu taşınmaza davalının müdahale ettiğini iddia ederek yıkım kararı istemiş, mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalının imar parseline müdahalesi imar uygulaması sonucu mu meydana gelmiş buna dair araştırma yapılmadan karar verilmiştir. Yasal ayrıcalıklar dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz) mülkiyeti ve tasarruf hakkı arza bağlıdır. Ancak imar uygulaması sonucu yapıların bedelleri ödenmediği sürece eski sahiplerine kullanma imkanı sağlanmıştır. Bu nedenle yapı sahibi kusursuz kabul edilmemektedir. İlgili yasal düzenlemeler 2981 sayılı yasanın 3290 sayılı yasa ile değişik 10/c maddesi ve M.K.nun 684. maddesidir. Karar, eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur.
1. Hukuk Dairesi         2007/11476 E.  ,  2007/11578 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ELMADAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/11/2006
    NUMARASI : 2006/126-2006/287

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki bulunduğu 678 ada 1 parsel sayılı taşınmazına davalının yapılanmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmesini istemşitir.
    Davalı, kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                               -KARAR-
    Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; davacı 678 ada 1 nolu imar parselinin maliki olduğunu, gerçekleştirilen imar uygulamısı sonucu, davalıya ait yapıların kendi imar parseli içerisinde kaldığını ileri sürerek, eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Gerçekten de, tarafların kadastral 6179 ve 6199 parsellerde paydaş oldukları ve anılan parsellerin imar uygulamasına tabi tutulduğu görülmektedir.
    Mahkemece, yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu tecavüzün imar uygulaması sonucu oluşup oluşmadığı araştırılmadan neticeye gidilmiştir.
    Bilindiği üzere; yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz"ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus M.K.nun 684. maddesinde açıkca vurgulanmıştır. Nevarki, yürürlükten kalkmış olan 6785 sayılı yasanın l605 sayılı yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3l94 sayılı imar yasasının l8. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş bazı durumlarda yapı, üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı yada ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı sağlanmıştır.
    Öte yandan, zeminin maliki olan kişinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisi sınırlanmış, ayrılmaz parça (mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasa ile kısıtlanmıştır.
    298l sayılı yasanın 3290 sayılı yasa ile değişik l0/c maddesi de aynı doğrultuda hüküm getirmiştir.
    Gerçekten bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur.
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik tahkikata dayanılarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi