20. Hukuk Dairesi 2015/7102 E. , 2015/8751 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasında Mersin 3. Aile ve Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, davacının mirasbırakanının nüfus kaydında çocuğu olarak görünen davalıya ait kaydın silinmesi istemine ilişkindir.
Asliye hukuk mahkemesince, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Aile mahkemesi tarafından ise, talebin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Somut olayda; davacılar kardeşleri olan ... ..."ün gerçek mirasçıları olduğunu, ..."nin 07/03/2010 tarihinde dul ve çocuksuz vefatı ile geriye mirasçı olan 2 kardeşi kaldığını, sağlığında usûl ve kanuna aykırı olarak sözde evlat edinme gayesi ile sanki kendisinden doğmuş gibi dahili davalı ... ..."i nüfusa kendi üzerine öz çocuğu gibi yazdırdığını belirterek, usûl ve kanuna aykırı ve maddi hakikate uymayan muris ... ..."ün kendisinden doğmuş gibi gösterdiği dahili davalı Murat"ın sözde annesi üzerindeki nüfus kaydının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağının reddi - babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medenî Kanununun 282. maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından)
Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulur ve tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir.
Davalı Murat ile anne Emine arasındaki soybağı TMK"nın 282. maddesine göre kurulmuştur. Çünkü, doğuran kadın anadır ve çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kendiliğinden kurulur. Ancak, anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme gelebilir. Bu nedenle herhangi bir sebeple çocuğun kendisini doğuran kadının dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olması, çocuk ile kadın arasında soybağı kurulduğu anlamına gelmeyecektir. Ancak, sözkonusu yanlış kaydın düzeltilmesi, soybağı davaları ile değil açılacak kayıt düzeltme davası sonucunda gerçekleşecek (MK m.39) ve bu dava her türlü delil ile ispat edilebilecektir.
Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma sözkonusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması sözkonusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığını tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır.
Bu nedenle, davacılar tarafından açılan davanın nüfus kayıt düzeltim davası olarak kabul edilmesi ve işin esası hakkında inceleme yapılması gerekirken, davanın ilk olarak açıldığı Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.