21. Hukuk Dairesi 2013/2483 E. , 2014/2988 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2012
NUMARASI : 2010/1164-2012/586
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 26/10/1998-13/11/2007 tarihleri arası davalı işveren nezdinde geçen ve Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme sonucu varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri gereği bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurumca dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de, çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına ilk defa 17/05/2000 tarihinde ve takip eden 2003 ve 2004 yıllarında internet yoluyla işe giriş bildirgelerinin Kuruma verildiği, 17/05/2000-13/11/2007 tarihleri arası kesintili bildirim yapıldığı, uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde dönem bordrolarının getirtildiği, davacı tarafından gösterilen tanıklar beyanlarında davacının 1998-2007 arası kesintisiz çalıştığını, davalı tarafından gösterilen tanıklar ise, 1998 yılında işe başladığını 10-15 gün çalışıp ara verdiğini, uzunca bir süre sonra tekrar gelip çalışmaya başladığını belirttikleri, 22/05/2000 tarihli ve davacı tarafından imzalı yerel denetim tutanağında davacının işe giriş tarihinin 17/05/2000 tarihi olduğunun belirtildiği, temyiz edilmeden kesinleşen işçilik alacakları dava dosyasında 1998-2007 arası dönemin alacaklarına hükmedildiği, bu alacak dosyası içerisinde fotokopisi bulunan hesap pusulalarında davacının işe giriş tarihinin 26/10/1998 tarihi olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının 26/10/1998-13/11/2007 tarihleri arası dönemde çalışmasının kesintisiz olup olmadığı noktasında çıkmaktadır.
Somut olayda, fiili çalışma konusunda tarafların gösterdiği tanıkların beyanları arasında oluşan çelişkilerin giderilmediği, dönem bordrolarından bordro tanıklarının resen tespit edilip dinlenmediği, davacı tarafından imzalı olan ve işe giriş tarihinin 17/05/2000 tarihi olduğu belirtilen yerel denetim tutanağının tartışılıp davacıdan sorulmadığı, yine işçilik alacakları dosyasında fotokopileri bulunan ve davacının işe giriş tarihinin 26/10/1998 tarihi olduğu belirtilen hesap pusulalarının asıllarının getirtilip davalıdan sorulmadığı, bu nedenlerle davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; dosyadaki dönem bordrolarından bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, gerekirse Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, komşu işyeri tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla gerek görüldüğü takdirde hizmet döküm cetvellerini getirtmek, davacı tarafından imzalı olan ve davacının işe giriş tarihinin 17/05/2000 tarihi olduğu belirtilen yerel denetim tutanağındaki imzayı davacıdan sormak, yine işçilik alacakları dosyasında fotokopileri bulunan ve davacının işe giriş tarihinin 26/10/1998 tarihi olduğu belirtilen hesap pusulalarının asıllarının getirtilip davalıdan sorularak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan G.... İplik Mak.San.Tic.Ltd.Şti."ne iadesine, 24/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.