3. Hukuk Dairesi 2013/5841 E. , 2013/6979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacıya arazisinden pay edinebileceğini, hukuki sıkıntı nedeni ile tapuda devrin yapılamayacağını bildirdiğini, davacının kabul ederek davalıya 150.003 TL havale gönderdiğini, ulus panorama konut yapı kooperatifinin kurulduğunu, davacının ödediği bedelin kooperatif tüzel kişiliğine aktarıldığı ve kooperatiften pay sahibi olduğu kanısının davacıda uyandırıldığını, davacının kooperatifin 2 adet payına sahip olduğunu, davalının kooperatifin yönetim kurulu başkanı olduğunu, ödenen paraların davalı tarafından şahsi çıkarları için kullanıldığını, taşınmazın davalının adına kaldığını, kooperatif üzerine kayıtlanmadığını, taşınmazın 3.kişilerin tarafı olduğu sözleşmeye konu edildiğini, davalıya ihtar çekildiğini, davalının nitelikli dolandırıcılık nedeni ile ağır ceza mahkemesinde yargılandığını, aralarında yapılan 03.01.2011 tarihli protokol ile davalının ödemeyi taahhüt ettiğini, borcu şahsen ödeme taahhüdüne giren davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 20.000 TL ödeme tarihinden avans faizi ile tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin ve davalının doğru belirlenmediğini belirterek davanın esastan da reddine karar verilmesini talep etmiş, daha sonra sunduğu beyan dilekçesinde de; davalıya baskı ve manevi cebir ile taahhüt imzalatıldığını belirtmiştir.
Mahkemece dava dilekçesinin görev nedeni ile usulden reddine, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 99.maddesinde ise; "bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır" düzenlemesi yeralmaktadır.
Somut olayda; davacının davalıya taşınmazdan pay edinebilmek amacı ile para gönderdiği, davalının 03.01.2011 tarihli protokol ile bedeli davacıya geri ödeyeceğini taahhüt ettiği, bu protokol ile davalının bu bedeli kişisel borcu olarak kabul ettiği anlaşılmaktadır. Açılan davada davacının talebi de anılan bedeli yasal bir nedene dayanmaksızın hesabında tutan davalının bu bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacıya iade etmesine ilişkindir. Taraflar arasındaki çekişmenin kooperatif ile bir ilgisinin bulunmadığı gibi; 6102 sayılı TTK. 4.maddesi ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 99.maddesi karşısında davanın ticari dava sayılması da mümkün değildir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 3476 sayılı Kanun ile değişik 18.maddesine göre "beyyine vesikası hükmüne havi" ortaklık senedine bağlı olarak bir isteminin olmamasına, kooperatif payı ve kooperatif üyeliğine dayalı bir ödemenin istirdat şeklinde de açılan bir iddiaya yönelik bulunmamasına göre, dava Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmelidir. Ayrıca, kooperatif tüzel kişiliğinin davalı olmaması sebebiyle dava görevli mahkemede açılmış olup; işbölümü-gönderme-kararı niteliğindeki değerlendirmenin de yapılamayacağı açıktır. (Poroy–Tekinalp–Çamoğlu–Ortaklıklar-Koop.Hukuku–2005-İst.sh. 953–955)
Mahkemece sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre inceleme yapılarak varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir iken; yanılgılı değerlendirme sonucu görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.