Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3554
Karar No: 2013/6981
Karar Tarihi: 29.04.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/3554 Esas 2013/6981 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/3554 E.  ,  2013/6981 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen adi şirketin tasfiyesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alacağının tahsili için borçlu ... hakkında başlattığı icra takibinin sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine davalı ..."nin diğer davalıların murisi .... ile birlikte kurdukları adi ortaklığın tasfiye alacağı üzerine haciz koydurduklarını, ortaklarından Ali Öztürk"ün 08.09.2009 günü vefat etmesi nedeniyle ortaklığın sona erdiğini belirterek; adi ortaklığın feshi ile tasfiye alacağının belirlenmesini ve müvekkilinin davalı ..."den olan alacağının, ortaklığın tasfiye alacağından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece; TBK"nın 644.maddesi gereğince adi ortaklığın tasfiyesinin mahkemenin görevi dışında kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, adi ortaklığın tasfiyesi istemine istemine ilişkindir.
    TBK"nın 620. maddesindeki tanıma göre;"Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir".
    Ön uyuşmazlık; talebin bulunması halinde ve hakli sebeplerin varlığı ile Adi Ortaklığın Feshinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    TBK"nın 639.maddesinde sayılan hallerin varlığı halinde ortaklık ilişkisi sona bulur. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesi ortaklığı sona erdirir.(TBK 639/2; BK 535/2)
    Diğer taraftan; sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa; bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilmesiyle de ortaklık son bulur.(TBK 639/3; BK 535/2)
    Adi ortaklığın sona ermesinin en önemli sonuçlarından biri ortaklığın tasfiye aşamasına girmesidir. Zira; sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle birlikte, adi ortaklık hemen ortadan kalkmaz; sadece sona erme sebeplerinin varlığı ortaklık bünyesinde bir takım değişikler meydana getirerek, ortaklığın tasfiye aşamasına girmesine neden olur. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiyenin tamamlanması ile ortadan kalkar.
    Bu bağlamda tasfiye; ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülür, borçlar ödenir, sermaye değerleri ortaklara iade edilir ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılır.
    Ortaklar tasfiyeyi istememiş olsalar bile, ortaklık sona ermekle kendiliğinden tasfiye aşamasına girer. Tasfiyede sözleşme özgürlüğü esasının benimsenmesinin bir sonucu olarak ortaklar; ortaklığın tasfiyesi bakımından kanundaki hükümlere uygun tasfiyeyi kendi aralarında anlaşarak gerçekleştirebilirler. Ancak tasfiye husunda ortaklar anlaşamazlar ve tasfiye istemi ile mahkemeye başvururlarsa, bu durumda tasfiyenin mutlaka mahkeme tarafından bizzat gerçekleştirilmesi gerekir.
    Ortaklığın feshinin ve hesaplarının çıkarılmasının istenmesi tasfiye isteğini de kapsar.
    Tasfiyenin ne şekilde yapılacağının düzenlendiği TBK"nın 644. maddesinde (BK"nın 538 ve izleyen maddeleri) "Ortaklığın sona ermesi halinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dahil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür.
    Ortaklar tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları halinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hakim tarafından atanması isteminde bulunabilirler." denilmiştir.
    O halde adi ortaklığın tasfiyesi ya ortakların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Bunun dışında bir olanak yoktur.
    Somut olayda; Çubuk İcra Müdürlüğü"nün 2009/2465, 2354, 2564 E. sayılı dosyalarında davalı ..."den alacaklı olan davacıya, borçlu ..."nin ...-... adi ortaklığının tasfiyesi için dava açmak üzere yetki verilmiş, ortaklardan ... 08.08.2009 tarihinde ölmüş, eldeki dava 31.12.2010 günü açılmıştır. Ortaklardan birinin ölümü ortaklık ilişkisi bakımından bir sona erme sebebi olarak kabul edildiği ve ortaklığın ölümden sonra da devam edeceğine dair bir şartın varlığı da iddia ve ispat edilemediği için .... ölümü ile ortaklık son bulmuş ve tasfiye aşamasına girmiştir.

    Adi ortaklığın tasfiyesinin bizzat mahkemece yapılması gerekir.
    Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda belirtilen ilkeler ışığında inceleme ve değerlendirme yapılarak, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirilme ile tasfiyenin mahkemenin görevi dışında kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi