
Esas No: 2021/1339
Karar No: 2022/1379
Karar Tarihi: 01.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/1339 Esas 2022/1379 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/1339 E. , 2022/1379 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, borçlu Merve hakkında icra takibi yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, dava konusu taşınmazını 09.12.1999 tarihinde davalı ...'a devrettiği, onun da daha sonra diğer davalılara devrettiğini öne sürerek yapılan bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26.06.2018 Tarih 2015/18922 Esas 2018/6381 Karar sayılı ilamı ile davalı üçüncü kişinin takip konusu borcun gerçek olmadığını ileri sürdüğü, borç kaynağı senedin 54.500 ABD doları borç ihtiva eder şekilde 30.06.1999 tarihinde tanzim edildiği, senet vadesinin 31.12.1999 tarihi olduğu ve 26.10.2001 tarihinde 647.625.000 TL olarak takibe konulduğu, senette malen veya nakten açıklaması yer almadığı tarafların elden alınan borç paraya karşılık verildiğinin belirtildiği, davalı üçüncü kişinin takip dayanağı senetle ile ilgili şikayeti üzerine Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/378 Esas 2010/159 Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonunda sanık ... ve ... hakkında, beraat kararı verildiği ancak yapılan yargılama sırasında, senet altındaki imzanın borçlu ... ait olmadığının tespit edildiği, anılan şahsın borcu kabul ettiği, muvazaa iddiasının hukuki değerlendirme kapsamına girdiği belirtildiği, bu hali ile takibin dayanağı kambiyo senedinin geçersiz olduğunun kabulü gerektiği ayrıca takibin 26.10.2001 tarihinde başlamasına rağmen 2005 yılına kadar hiç bir işlem yapılmadığı, 2005 yılında yenilendiği sadece bankalara yazı yazmak ile yetinildiği, öte yandan, dosya kapsamı ile, dava konusu taşınmazın borçlu tarafından 09.12.1999 tarihindeki devrinin inanç sözleşmesine dayanılarak verildiği halen borçluların tasarrufunda olduğu bu işlem nedeni ile borçlular ve üçüncü kişi arasında uyuşmazlık olduğu da sabit olduğundan, takibin dava konusu taşınmazın davalı borçlu ve üçüncü kişi arasındaki nizalı olan devrini iptal etmeye yönelik olarak yapıldığının anlaşıldığı, bu nedenle dava dayanağı takip konusu alacağın gerçek olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle bozmuş bozmadan sonra mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, bozmaya uygun olarak karar verilmiş bulunmasına, eldeki tasarrufun iptali davasının 23.11.2001 tarihinde açılmasından, 2 yıl sonra düzenlenen 21.11.2003 tarihli belgede, dava konusu taşınmazın, davacı alacağına mukabil devir edileceği yönündeki beyanın alacağın kabul edilmiş olduğu anlamına gelmemesine göre davacı ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 26,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına ve aşağıda dökümü yazılı 26,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 01/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.