Esas No: 2021/1880
Karar No: 2022/1377
Karar Tarihi: 01.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/1880 Esas 2022/1377 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/1880 E. , 2022/1377 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, borçlu ... Kardeşler...Ltd. Şti hakkında takip başlatıldığını, borçlu şirketin alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile borçlu şirketin, dava dışı ... Ltd. Şti'den olan alacağını davalılar ... Beton Proje İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd.Şti ve ... İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.'ne devrettiğini belirterek bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin, dava konusu takip dosyasındaki alacağın dayanağı senedin tanzim tarihinin 10/8/2012 olduğu temilklerin ise 11/07/2012 ve 09/07/2012 tarihlerinde borcun doğmundan önce yapıldığı, davacı tarafın ileri tarihli senet aldıkları ve borcun davacı banka ile olan ticari ilişkiden kaynaklandığına dair bir iddiasının da bulunmadığından davanın reddine ilişkin kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20/05/2017 tarih 2016/9642 Esas 2017/7008 Karar sayılı ilamı ile davacı alacaklı bankanın takibe koyduğu bononun tanzim tarihinin 10/08/2012 olduğu, iptali istenilen temliklerin ise 11/07/2012 ve 09/07/2012 tarihinde gerçekleştiği, ancak davacı alacaklı bankanın, borç kaynağı senedin borçlu şirkete verilen kredilerin teminatı olarak verildiğini ileri sürerek 20/11/2009-17/03/2010-23/03/2010 ve 10/08/2012 tarihli kredi sözleşmelerini sunduğundan, konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, takibe konulan senedin tanzim tarihinden önce borçlu şirkete verilen kredilerden kaynaklı borç bulunup bulunmadığı, takip dayanağı senedin önceki kredi sözleşmesinden doğan borca karşılık mı yoksa son verilen 10/08/2012 tarihli kredi sözleşmesinin teminatı olarak mı verildiğinin araştırılarak, senet önceki tarihli kredi sözleşmelerinden doğan borca karşılık verilmiş ise işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi aksi durumda ise şimdiki gibi davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece senedin önceki kredileri kapsadığına dair açıklık olmadığı, aksine 10/08/2012 tarihinde kullanılan kredinin teminatı olduğunun belirtildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
Tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında, takip konusu alacağın, iptali istenilen tasarruftan önce doğmuş olması gibi özel bir koşulun da var olması ve bu hususun mahkemece resen araştırılması gerekir.
Somut olayda, takip dayanağı senet 10/08/2012 tanzim tarihlidir. İptali istenilen tasarruf ise 11/07/2012 ve 09/07/2012 tarihinde gerçekleşmiştir. Mahkemece, borcun doğum tarihi araştırılmış ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamıştır.
Bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporlarında, davacı ile borçlu arasında 20/11/2009,17/03/2010,23/03/2010 ve 10/08/2012 tarihlerinde genel kredi sözleşmesi imzalandığının, bu sözleşmelere istinaden 2012 yılından önceki kredi sözleşmelerinden bakiye 409.215,18 TL borcu olduğunu, 13/08/2012-03/09/2012 ve 01/10/2012 tarihlerinde toplam 544.469,79 TL kredi verildiğinin, bu kredilerden de 394.668,61 TL ödenmediğinin tespit edildiği, 10/08/2012 tarihli kredi sözleşmesinde farklı kefiller olduğu, bununla yetinilmeyip 10/08/2012 ve 13/08/2012 tarihli teminat senetlerininde aynı kefillere imzalattırdığı, teminat senedinde önceki borçları kapsadığına ilişkin açıklamaya yer verilmediği, buna göre önceki borçlara ilişkin olamayacağı belirtmiştir.
Ancak, davacı banka 10/08/2012 tanzim tarihli 300.000,00 TL bedelli senedi ... İcra Müdürlüğünün 2012/9886 sayılı takip dosyasından, yine aynı tarihli 990.00,00 TL bedelli senedi 2012/9887 sayılı dosyadan takibe geçmiş ve takipler kesinleşmiştir. Davacı alacaklının 2009 -2010 yılından gelen 409.215,18 TL alacağı devam ederken 2012 yılında verdiği 544.468,79 TL'lik kredi için toplamda 1.290,000,00TL'lik senet alması ve bu senetlerin tümünü tahsile koyması karşısında, senetlerin önceki borçları kapsamayacağının söylenmesi mümkün gözükmemektedir.
Şu halde, mahkemece borcun iptali istenilen temliklerden önce doğduğunun kabulü ile diğer dava koşullarının araştırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.