Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8182 Esas 2022/1359 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 15/11/2019 tarih ve 2019/İHK-17111 sayılı kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda, 22/12/2018 günü meydana gelen çift taraflı kazada yolcu konumunda bulunan ... ’in vefat ettiğini, davacının müteveffanın desteğinden mahrum kaldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 5.000,00 TL cenaze ve defin giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 64.955,63 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince tüm dosya kapsamına göre; başvurunun reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti’nce davacı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz dilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, davalı ... tarafından 05.02.2019 tarihinde 120.661,04 TL ödeme yapıldığı, aktüer bilirkişi tarafından ödeme tarihi itibariyle hesaplanan gerçek destek zararının 141.077,06 TL olduğu, motosikleti kullanan sürücünün ehliyet olmadığı için % 20 müterafik kusur indirimi uygulandığında zararın 112.861,65 TL olduğu, ödenen miktarın 120.661,04 TL, aradaki farkın 7.799,30 TL olması nedeni ile fazladan ödeme yapıldığının anlaşıldığı, cenaze ve defin giderinin de 3.246,04 TL olarak belirlendiği, bu nedenle davacının zararı karşılandığı gerekçesi ile, talebin reddine karar verilmiştir.
Eldeki davada Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti’nce desteğin ehliyeti olmadan motosiklet kullandığı gerekçesi ile hesaplanan tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapılmışsa da, verilen karar dosya kapsamına uygun değildir. Dosyada
desteğe ait ehliyet fotokopisinin incelenmesinde; ehliyet sınıfının B-A2 olduğu, A2 ehliyetine sahip kişilerin motosiklet kullanma yeterliğinin bulunduğu anlaşılmakla, hesaplanan tazminattan desteğin ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile müterafik kusur indirim yapılması doğru görülmemiştir. Buna göre İtiraz Hakem Heyeti’nce hesap tarihi itibariyle gerçek zararın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Davacı vekilince cenaze ve defin gideri olarak 5.000,00 TL talep edilmiş, bilirkişi tarafından yapılması gereken makul cenaze ve defin gideri 3.246,04 TL olarak belirlenmiştir. Eldeki dosyada davacı vekili davacıların ölen yakınlarının cenaze ve def'in masraflarının tazminini talep etmiş, aktüer raporunda bilirkişi, herhangi bir araştırma yapmaksızın 3.246,04 TL cenaze ve defin gideri hesaplamış ise de, Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf davacının meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarının tazmini ile sorumlu olup; davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, ilgili Belediye ya da müftülüklerden, murisin vefat ettiği 2018 yılında cenaze için yer tahsisi, kefen, cenaze yıkama ve kazı bedelleri gibi zorunlu cenaze giderleri belirlenmek suretiyle cenaze ve defin giderine hükmedilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle bu talebin reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.