3. Hukuk Dairesi 2013/4636 E. , 2013/7094 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin ... İli ...Mahallesi 6272 ada 2 parselde kurulu... B Blok 24 nolu daireyi davalıya 24.02.2002 tarihinde satıp, devrini gerçekleştirdiğini, kooperatif üyeliğini davalıya 17.11.2003 tarihinde devrettiğini, dava dışı kooperatifin müvekkili aleyhine birikmiş aidatlar için ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesi"Nin 2004/144 E. 2005/459 K. sayılı dosyası ile dava açtığını, mahkemece devrin tapudan gerçekleştirildiğini fakat üyelik devrinin 17.11.2003 tarihinde gerçekleşmiş olması nedeniyle üyelik devrinin gerçekleştirildiği tarihe kadar müvekkilini borçlardan sorumlu tuttuğunu, bu ilamın icra takibine konulduğunu ve müvekkilinin, davalının ödemesi gereken aidatları faiz ve masrafları ile birlikte ödediğini, borcun davalıya ait olduğunu, müvekkilinin dava dışı kooperatife ödemek zorunda kaldığı bedelleri davalıdan alamadığını, bunun üzerine davalı aleyhine ... 3. İcra Müdürlüğünün 2008/23354 E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını ancak davalının haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamı ve %40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu taşınmazı ... isimli kişiden 24.09.2002 tarihinde satın aldığını, bağımsız bölümü davacıdan satın aldığını kabul etseler bile, satın alırken davacının halen üyesi olduğu kooperatifdeki üyeliğini devralmadığını, davacının halen dava dışı kooperatif üyesi olduğunu, müvekkilinin sadece dairenin tapusunu devraldığını, bu durumun üyeliğin devri anlamına gelmeyeceğini, bu nedenle davacının ödemekle yükümlü olduğu aidat vs. borçlarını ilgili kooperatife ödedikten sonra rücuen müvekkilinden talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davacının dava dışı kooperatifteki üyeliğinin hukuken devam ettiği, üyelik nedeniyle ödemiş olduğu aidatları davalıya rücu edemeyeceği, kendi sorumluluğunda bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2005 tarih ve 2004/144 E. 2005/459 K. sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı... Yapı kooperatifi tarafından davalı ... aleyhine ödenmeyen 2001 ve 2002 yılı aidat borçları nedeniyle alacak davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, davalı ..."ın kooperatif üyeliğini 17.11.2003 tarihinde dava dışı ..."na devrettiğinden, bu tarihten önceki aidat borcundan sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 12.11.2007 tarih ve 2006/11163 E.-2007/14086 K.sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine yapılan ... 3.İcra Müdürlüğü"nün 2008/23354 E. sayılı dosyasının incelenmesinden; alacaklının (davacı) ..., borçlunun (davalı) ... olduğu,.... B Blk. 24. nolu daire için borçlu adına icra baskısı altında ödenen aidat, dava vekalet ücreti, masraflar ve faiz olmak üzere 4.175 TL asıl alacak, 2.869 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.044 TL"nin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın, 15.12.2000 tarihinde davacı tarafından satın alındığı, 28.12.2001 tarihinde dava dışı..."ye, 24.09.2002 tarihinde ise ... tarafından davalıya satıldığı, dava konusu taşınmazın tapu kaydında satım işlemleri sırasında kooperatifi üyeliğinin de devredildiğine dair bir ibarenin bulunmadığı, davacının halen dava dışı kooperatif üyeliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır.
Dava dışı kooperatif ortağı olsun veya olmasın, kooperatif hizmetlerinden yararlanan kişiler bu hizmetlerin karşılığı olan aidatları ödemek zorundadırlar.
Somut olayda, mahkemece; davalının taşınmazı satın aldığı tarih itibariyle dava dışı kooperatif hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı araştırılmadan, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; davalının dava konusu taşınmazı satın aldığı tarih itibariyle, dava dışı kooperatif hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı araştırılarak, gerekirse bu hususta konusunda uzman bilirkişi ile birlikte inceleme yapılarak, dava dışı kooperatifin davacıdan tahsil ettiği 2002 yılı aidatlarından hangi miktarda davalının sorumlu olup olmadığının tespit edilmesi olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.