22. Hukuk Dairesi 2016/6691 E. , 2016/13147 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, davacı-karşı davalı kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, kötüniyet tazminatı ile prim ücreti alacaklarının ödetilmesi, davalı-karşı davacı ise ihbar tazminatı ile raporlu olunan dönemde ödenen ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; her iki davanın ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ....... Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı-karşı davacı adına vekili Avukat ......... geldi, karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı vekili, davalıya ait işyerinde satış temsilcisi olarak çalışan müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, müvekkilinin hafta içinde ve hafta sonu günlerinde fazla çalışma yapmasına ve tatil günlerinde çalışmasına rağmen, anılan çalışmalar karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, ayrıca ödenmemiş prim alacaklarının da bulunduğunu ileri sürerek, kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile prim alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacının iddia ve taleplerinde haksız olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddini savunmuş; karşı davasında ise, işçinin iş sözleşmesini haklı sebep olmadan feshettiğinden müvekkili işverenin ihbar tazminatı alacağına hak kazandığını, işverenin, raporlu olunan günler için işçiye ücret ödeme yükümlülüğü yok ise de, müvekkili işyerindeki uygulamaya göre, işçilerin raporlu olduğu tarihlerde mağdur olmamaları için ücret ödenmeye devam edildiğini, ancak işçilerin Sosyal Güvenlik Kurumundan geçici iş göremezlik ödeneğini aldıklarında, bu günler için işverence ödenen meblağı iade ettiğini, davacıya da raporlu olduğu günler için toplam 6.880,00 TL ücretin bu uygulama kapsamında ödendiğini, ancak davacının kurumdan geçiçi iş göremezlik ödeneğini almasına rağmen, müvekkili işveren tarafından bu dönem için ödenen miktarı iade etmediğini ileri sürerek, ihbar tazminatı ile raporlu olunan dönemde ödenen ücretin, işçiden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 17.12.2013 tarihli kararıyla bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak devam edilen yargılama sonucunda, yazılı gerekçeyle, asıl davanın kısmen kabulüne; karşı dava bakımından, ihbar tazminatı talebinin reddine, raporlu olunan dönemde işçiye ödenen ücret miktarına yönelik talep hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, uyulmasına karar verilen bozma ilamında, prim alacağı yönünden, işyeri kayıtları üzerinde inceleme yapılarak değerlendirilmesi gerekli yönler ayrıntılarıyla belirtilmiştir. Bozmadan sonra alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının, bozma ilamı gereklerini karşılamadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, mahkemece 2010 yılı dönemi bakımından re"sen yapılan değerlendirmede, bir önceki yıl için hak kazanılan prim miktarının, 2010 yılında da çalışma süresine oranlama yapılarak ödenmesi gerektiği kabul edilmiş ise de, primin satışa bağlı olma özelliğine göre, söz konusu kabulün yerinde olmadığı da açıktır. Anılan sebeplerle, talebe konu prim alacağı bakımından, işyeri kayıtları üzerinde, serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişi marifetiyle, bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak, iddia ve savunma değerlendirilmeli ve neticeye göre bir sonuca gidilmelidir.
3-Karşı davada ileri sürülen, işçiye raporlu olduğu sürede ödenen ücrete yönelik talep bakımından, mahkemece, bozmadan sonra tesis edilen hükümde, icra dosyasına ödeme yapıldığından uyuşmazlığın konusuz kaldığı gerekçesiyle, talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ne var ki, cebri icra tehdidi karşısında, icra dosyasına ödeme yapılmış olması, uyuşmazlığı sona erdirmemektedir. Mahkemece, usulü kazanılmış hak ilkesi de nazara alınarak, söz konusu talebin esası hakkında karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı-karşı davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.