16. Hukuk Dairesi 2016/16428 E. , 2020/1858 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, dava konusu 2408 parsel sayılı taşınmaza ve ...Beldesi kadastro çalışması sınırı içerisinde kalan 3724 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören Aralık 1951 tarih 54 sıra numaralı, davalı ... ve arkadaşlarının tutunduğu iskanen oluşan tapu kaydının, daha önce kadastrosu yapılıp kesinleşen dava dışı 1, 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazları da kapsadığının belirtildiği, bunlardan davalılar adına tespit edilen 2408 ve 3724 sayılı parsellerin toplam yüzölçümünün 53.585,00 metrekare, tamamının toplamının ise 119.545,00 metrekare, tutunulan tapu kaydının miktarının ise 108.000,00 metrekare olduğu, buna karşın keşiflerde tapu kaydının sınırlarının ve kapsamının tam olarak belirlenmediği, tapu kaydı miktar fazlası kısmın ve 2407 parsel sayılı taşınmazın öncesinin mera olup olmadığının yeterince araştırılmadığı açıklanarak; iskanen oluşan tapu kaydının iskan kayıtları ve haritasının getirtilerek dosyanın ikmal edilmesi, bundan sonra mahallinde yöreyi iyi bilen yaşlı, tarafsız komşu köylerden seçilecek mahalli bilirkişiler, aynı yöntemle seçilecek taraf tanıkları ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılarak tapu kaydının sınırlarının ve kapsamının tereddüte yer vermiyecek şekilde saptanılması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının tanınması, tapu kaydı değişir sınırlı olduğundan miktarına itibar edilmesi gerektiğinin düşünülmesi, tapu kaydı miktar fazlasının meradan kazanılıp kazanılmadığı ve 2407 parsel sayılı taşınmazın öncesinin mera olup olmadığının belirlenmesi, bilirkişi ve tanıkların tespite aykırı beyanda bulunmaları halinde tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenilmesi, ziraatçi bilirkişilerden taşınmazların vasfını belirten ve fen bilirkişisinden keşfi izlemeye olanak veren krokili rapor alınması, bundan sonra sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı Hazine’nin ve ...’nın 2408 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının reddine, davacı ...’nın 2407 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının kabulüne, 2407 parsel sayılı taşınmazın mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline kaydına, 2408 parsel sayılı taşınmazın ise tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı-davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine ve mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince karar verilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu 2407 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
2- Çekişmeli 2408 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, Yargıtay"ın bozma ilamında davalıların dayandığı ve tespite esas alınan tapu kaydının miktarının 108.000,00 metrekare, tapu kaydının kapsamında olan 2408 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı olup tespitleri kesinleşen 1, 2, 3, 4 ve 3724 numaralı parsel sayılı taşınmazların toplam miktarının ise 119.545,00 metrekare olduğunun belirtildiği, tapu kaydının dava konusu 2408 parsel sayılı taşınmaz ile ... Köyü 1, 2, 3, 4 ve ...Köyü 3724 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı, bu parsellerin toplam miktarının Yargıtay bozma ilamının aksine 99.146,36 metrekare olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davalı ... ve müştereklerinin dayandığı ve tespite esas alınan 26.12.1951 tarih 54 sıra numaralı 108.000,00 metrekare yüzölçümündeki tapu kaydının doğu sınırı “...”, batı sınırı “...”, kuzey sınırı “mera” ve güney sınırı ise “.... Özel” sınırlarını okumakta olup, söz konusu tapu kaydı çekişmeli taşınmaz ile bu taşınmaza güney yönden komşu 3724 parsel sayılı taşınmazlara revizyon görmüştür. Keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar, tapu kaydının sınırlarında okunan taşınmazların çekişmeli taşınmazın sınırlarında mevcut olduğunu soyut şekilde belirtmekle birlikte, tapu kaydının batı sınırında okunan İbrahim Özel taşınmazının, 3724 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan 3723 parsel sayılı taşınmaz olup, bu taşınmazın tespit tutanağının incelenmesinden, taşınmazın İbrahim Özel mirasçıları adına tespit ve tescil edildiği, taşınmaza uygulanan tapu kaydının malikinin de İbrahim Özel olduğu, taşınmazın dava konusu 2408 parselin bulunduğu kuzey yönünü mera olarak gösterdiği, tapu kaydının doğu sınırının ise davalıların dayandığı tapu kaydının maliklerinden .... olarak tarif ettiği, davalıların dayandığı tapu kaydının güney sınırında okunan “...” taşınmazının, 3723 parsel sayılı taşınmazın güney doğusunda bulunan ...Köyü 2 parsel sayılı taşınmaz olduğu, taşınmazın tespit tutanağının incelenmesinden, taşınmazın Hüseyin Özel adına tespit ve tescil edildiği, davalıların dayandığı tapu kaydının doğu sınırında okunan “....” sınırının, 2408 parsel sayılı taşınmazın doğusundaki ... Köyü 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların doğusunda bulunan dere olduğu, şu halde, belirtilen sınırlara göre davalıların dayandığı tapu kaydının 3723 parsel sayılı taşınmazın doğusu ile ...Köyü 2 parsel sayılı taşınmazın kuzeyine uyabileceği, dava konusu 2408 parsel sayılı taşınmaza ise uymadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, ziraat mühendisi bilirkişi raporları, eki fotoğraflar ve dosya kapsamına yansıyan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre de, tespit gününe kadar çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının da gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davacı Hazine’nin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, Yargıtay bozma ilamına yanlış anlam verilerek ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.