16. Hukuk Dairesi 2016/12347 E. , 2020/1860 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 19, 20, 21, 111 ada 4, 115 ada 36, 145 ada 68, 152 ada 3, 5, 155 ada 48, 50, 104 parsel sayılı 4.548.52, 11.709.68, 3.181.46, 31.769.24, 5.802.98, 6.668.51, 6.394.80, 6.900.59, 16.233,28, 2.788,21 ve 5.866,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim, ifraz ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Pehlivan, vergi kaydına ve çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve kök muris ..."un mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 111 ada 4, 115 ada 36, 145 ada 68 , 152 ada 3, 5, 155 ada 48, 50, 104 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının davacının kök murisi ..."un veraset belgesindeki hissesi oranında iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, kalan kısmın mevcut tapu malikleri üzerinde mevcut hisseleri oranında bırakılmasına, çekişmeli 109 ada 19, 20, 21 sayılı parseller yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 111 ada 4, 115 ada 36, 155 ada 48, 50, 104, 145 ada 68, 152 ada 3, 5 parsel sayılı taşınmazların kök muris Hüseyin"den intikal ettiği, çekişmeli 109 ada 19, 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazların ise kök muristen intikal etmediği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ile davacı ve davalı tanıklarının beyanları, her bir çekişmeli taşınmaz hakkında ayrı ayrı alınmayıp, usule aykırı şekilde toplu halde alınmış, bu beyanlarda yolun üst tarafı olarak tarif edilen taşınmazların kök muristen intikal etmediği, ancak diğer tüm taşınmazların kök muristen intikal ettiği açıklanmıştır. Bu beyanlar doğrultusunda Mahkemece, fen bilirkişisinden ek rapor ile yolun üst tarafında kalan taşınmazları kroki üzerinde göstermesi istenilmiş ve fen bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda, yolun üst tarafında kalan taşınmazların 109 ada 19, 20, 21 ve 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar olduğu rapor edilmiştir. Mahkemece, dava konusu 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas vergi kayıt malikinin kök muris Hüseyin olduğu açıklanarak, bu sebeple bu taşınmazın da kök muristen intikal ettiği; ancak 109 ada 19, 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazların yolun üst tarafında kalması sebebiyle kök muristen intikal etmediği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki Mahkemece, her bir taşınmaz başında ayrı ayrı beyan alınmaksızın ve dayanılan kayıtlar taşınmaz başında usulüne uygun olarak uygulanmaksızın, varsayıma dayalı olarak karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılarak, çekişmeli 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine esas vergi kaydı yerel bilirkişi aracılığı ile yöntemince uygulanıp kapsamı belirlenmeli ve fen bilirkişisine, vergi kaydının kapsadığı alanı gösterir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, ayrıca yerel bilirkişiler ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların evveliyatında ilk olarak kime ait olduğu ve kimden kime, ne şekilde intikal ettiği hususlarında her bir taşınmaz için ayrı ayrı olacak şekilde somut olgu ve olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı ve bu şekilde taşınmazların tarafların ortak murisi Hüseyin"e ait olup olmadığı tereddütsüz olarak belirlenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmazları bir arada gösterir şekilde rapor ve kroki düzenlemesi istenmeli; bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz önüne alınmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.