1. Ceza Dairesi 2019/3244 E. , 2020/639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğu olası kastla öldürme,çocuğunu ihmali davranışla kasten öldürme
HÜKÜM : Sanık ... hakkında;
- Çocuğu olası kastla öldürme suçundan TCK"nin 82/1-e, 21/2, 62, 53. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası,
Sanık ... hakkında;
- Çocuğunu ihmali davranışla kasten öldürme suçundan TCK"nin 82/1-d-e, 83/2-a, 83/3, 62, 53. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkumiyet
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... müdafiinin yasal süresinden sonra yapılan duruşmalı inceleme isteminin reddine karar verilmiştir.
Sanık ... müdafii tarafından 14/12/2014 tarihinde yüzüne karşı verilen karara ilişkin 7 günlük yasal süreden sonra 31/12/2018 tarihinde temyiz dilekçesi verilmiş ise de; başvurulacak yasa yolu için öngörülen 7 günlük süreye karşın mahalli mahkemece yasal sürenin 15 gün olarak gösterilmesi nedeniyle sanık müdafiinin yanıltıldığı anlaşılmakla; 15 günlük süre dolmadan 31.12.2019 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; Ölen ... ve mağdur ..."ın sanık ..."ün katılan ... ile gayrıresmî beraberliğinden olan çocukları olduğu, katılan ..."in Songül’ün kardeşi olan resmi nikahlı eşini kasten öldürme suçundan cezaevine girmesinin ardından sanık ..."ün katılan ... ile birlikteliğinden olan çocukları 7 aylık Yasin ile 3,5 yaşındaki Bedirhan’ı da alarak Bartın iline gittiği ve burada sanık ... ve onun 2001 doğumlu olan oğlu ... ile birlikte yaşamaya başladıkları, bebek...’in 14/10/2012 tarihinde öldüğü, Ankara Adli Tıp Kurumunun 23.01.2013 tarihli raporunda, "ölümün künt kafa travmasına bağlı beyin zarı kanaması sonucu meydana gelmiş olduğunun tespit edildiği", vücudundaki ekimozların ölümünden kısa bir süre önce gerçekleştiği ve travmatik lezyonların lokalizasyonları, özellikleri ve ağırlıkları bir bütün olarak değerlendirildiğinde çocuk istismarı olarak kabulünün uygun olacağının bildirildiği,
Açılan dava sonucunda Bartın Ağır Ceza Mahkemesince sanıkların TCK"nin 85/1. maddesi kapsamında cezalandırılmalarına karar verildiği, mahkumiyet hükümlerinin sanıklar müdafiileri, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 02/04/2018 gün, 2016/7320 E. 2018/3845 K. sayılı kararı ile; ‘sanık ..."in eyleminin TCK"nin 82/1-e. maddesi gereğince çocuğa ya da beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı kasten öldürme, sanık ...’ün eyleminin TCK’nin 82/1-d,e maddesi gereğince altsoya, çocuğa ya da beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı kasten öldürme suçunu oluşturduğu’ gerekçesi ile bozulmasına karar verildiği,
Bartın Ağır Ceza Mahkemesince 14/12/2018 tarihli oturumda bozmaya kısmen uyulmasına karar verilmekle sanık ... yönünden TCK’nin 82/1-d,e maddelerine atıf ile TCK"nin 21/2. maddesi uyarınca; sanık ... yönünden ise; TCK’nin 82/1-d,e ve 83/2-a-3 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükümleri tesis edildiği, bozma hususunda karar verilirken dava ile ilgisi bulunmayan, Dairemizin 09/04/2018 tarihli 2016/5369 E. 2018/1638 K. numaralı kararına atıf yapıldığı,
Mahalli mahkemece bozma ilamına kısmen uyulması yönünde karar verildiğinin belirtilmesine ve bu suretle nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi gerekliliğine karşın yazılı şekilde sanık ... yönünden ihmali davranış ile öldürme; sanık ... yönünden ise olası kastla öldürme hükümlerinin tatbik edildiği,
Kısmen direnme kararı verildiğinin kabulü halinde ilk hüküm olan TCK"nin 85/1. maddesi kapsamında uygulama yapılması gerektiği, dolayısıyla bozmaya uyulmadığı ve fakat usulüne uygun bir direnmenin de mevcut olmadığı,
Bu suretle yukarıda izah olunduğu üzere uygulama sırasında karışıklığa sebebiyet verilip ilamda kısmen uyulup kısmen direnilen kısımların denetime elverişli şekilde kararda gösterilmeyerek açıkça uyma ve direnme iradelerinin ortaya konulmaması ve bozmayı etkisiz kılacak şekilde yeni hükümler tesis edilmesi,Bozmayı gerektirmiş olup sanık ... müdafii ve katılan Kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçe ile BOZULMASINA, 19/02/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.