22. Hukuk Dairesi 2015/8070 E. , 2016/13189 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini ödenmeyen işçilik alacakları sebebi ile haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin ve ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının ekmek satış büfesinde davalıya ait olmayan ürünleri de sattığını, bu hususta tutanak tutulduğunu, çalışma yoğun olmadığı için fazla çalışma yapılmadığını, fazla çalışama yapılması hainde karşılığının ödendiğini, davacı her ay 4-5 gün devamsızlık yaptığı için pazar çalışmalarının devamsızlık yaptığı günlere sayıldığını, 2008 yılına kadar izin kullandırıldığını, bundan sonra çalışma 4-5 saate kadar düştüğü için kullandırılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davacının fazla çalışma talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Davalı işverenlikçe sunulan Ocak 2009, Ocak 2008 ve Temmuz 2007 ayları dışındaki aylık ücret hesap pusulalarının tamamında % 50 zamlı ücret esasıyla fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirildiği, bordroların da imzalı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından bordrolardaki imzalara itiraz edilmiş ve yapılan imza incelemesinde imzaların davacıya ait olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir. Bordronun ihtirazı kayıtsız imzalı olması halinde, bordroda tahakkuk ettirilenin üzerinde fazla çalışma yapıldığı ancak yazılı delille ispatlanabilir. Ancak, bordrolardaki imzaların davacıya ait olup olmadığı tespit edilemediğine göre, imzalı bordrolar da imzasız bordro olarak değerlendirilmelidir. Davalı tarafça bordrolarda tahakkuk ettirilen tutarların ödendiği savunulduğundan, davacının banka hesap hareketleri celp edilerek tahakkuk ettirilen miktarların ödendiğinin tespiti halinde ödemeler hesaplanan fazla çalışma alacağından mahsup edilmelidir. İmzasız kabul edilse bile fazla çalışma tahakkuku bulunan bordrodaki tutarların ödenip ödenmediği belirlenmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.İşçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacının izin alacağı kıdemine göre hak kazandığı iki yüz yirmi iki gün üzerinden hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. İzin defterindeki imzaların davacıya ait olduğu tespit edilemediğinden izin defterine itibar edilmemesi isabetlidir. Ancak dosyadaki ücret bordrolarının incelenmesinde çeşitli aylarda ücretli izin adı altında tahakkuklar bulunduğu anlaşılmaktadır. Bir önceki bentte açıklandığı üzere bordrolara imzasız bordro olarak itibar edileceğinden, banka hesap hareketleri celp edildikten sonra tahakkuk ettirilen izin ücretlerinin ödendiğinin anlaşılması halinde; bordroda belirtilen sürelerde izin kullanılmış kabul edilmeli, davalının 2008 yılından sonra izin kullandırılmadığı beyanını içeren savunması da göz önünde bulundurulmalıdır. Tahakkuk ettirilen izin ücretinin ödenmediğinin tespiti halinde ise, davacı duruşmaya davet edilerek izin tahakkuku olan bordrolar gösterilerek belirtilen tarihlerde izin kullanıp kullanmadığı tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.