22. Hukuk Dairesi 2016/10199 E. , 2016/13262 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, yapılan feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalının Cevap Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, 4857 sayılı iş Kanunu"nun 19/1. maddesinde düzenlenen usule uyulmadan davacının savunması alınıp, borçlanması sebebi ile işini aksatıp aksatmadığı belirlenmeden ve bu sebeple daha önceden disiplin soruşturması yapılmadan iş sözleşmesinin feshedildiği ve feshinin geçerli sebebe dayandığı hususunun davalı işveren tarafından ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedilip edilmediği noktasındadır.
Somut olayda, davacı işçinin 03.04.2001 tarihinden itibaren gişe yetkilisi banka personeli olarak davalı işyerinde çalıştığı, 27.08.2015 tarihli fesih bildirimi ile, 2008-2013 yılları arasında yoğun şekilde hisse senedi alım satım işlemleri gerçekleştirdiği, bu işlemler için ihtiyaç kredisi, kredi kartından nakit avans ve aile fertlerinden aldığı borçları kullandığı, hisse senedi işlemlerinde uğradığı kayıplar neticesinde borçlarını çeviremeyecek duruma geldiği ve tüm bankalar nezdinde 80.504,00 TL takip riski olmak üzere 86.919,00 TL tutarında kredi borcunun bulunduğu belirtilen sebeplerle, yönetim kurulu kararlarıyla ve 4857 sayılı Kanun"un 17. ve 18. maddeleri gereğince, iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine göre davacının hisse senedi işlemlerinde uğradığı kayıplar sebebiyle borçlarının bulunduğu ve tüm bankalar nezdinde 80.504,00 TL takip riski olmak üzere 86.919,00 TL tutarında kredi borcunun olduğu, 2008-2013 yılları arasında borsa alım satım işlemlerinde zarar etmesinden dolayı borçluluk oranının yükseldiğini, kredi ve kredi kartlarını son dönemde ödeyemediğinden icra takiplerinin başladığını, mevcut borçlarını yapılandırarak daha uzun vade ve daha düşük taksitlerle ödeyeceğini belirten şekilde savunma verdiği, ancak mevcut ücreti dikkate alındığında bu borcu ödemesinin uzun zaman alacağı anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışı sebebiyle iş ilişkisinin işveren açısından sürdürülme imkanı kalmamıştır. Davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek, iş sözleşmesinin feshi 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi uyarınca davranışlarından kaynaklanan sebebe dayanmaktadır. Davacının bu davranışı fesih için geçerli sebep teşkil ettiğinden davanın kabulü hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 04.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
.