Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16273
Karar No: 2013/4057

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/16273 Esas 2013/4057 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı ve davalı arasında tapu iptali ve tescil davası açılmıştır. Mahkeme dosya içeriğinden, 40 parsel sayılı taşınmazın davalı adına, 38 parsel sayılı taşınmazın ise davacı adına kayıtlı olduğunu tespit etmiştir. Davacı, tapuda işlem yapılırken 40 parsel sayılı taşınmazın kendisi adına tapuda işlem yapılması gerekirken davalının bu taşınmazı hile adına işlem yapılmasını sağladığını ileri sürmüştür. Mahkeme, taraflar arasında yazılı bir taksim sözleşmesinin olmaması ve 40 parsel sayılı taşınmazın davacıya bırakılmış olması kesin olarak anlaşılamaması nedeniyle davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak mahkemece yeterince araştırma ve inceleme yapılmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 6100 Sayılı Yasanın 259. maddesi ve 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2012/16273 E.  ,  2013/4057 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DÜZCE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/05/2012
    NUMARASI : 2010/464-2012/164

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından  yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;                                   
    Dava, tapu iptal ve tescil  isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın  reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden;mirasbırakanlarından gelen  40 parsel sayıl taşınmazın davalı adına,38 parsel sayılı taşınmazın ise davacı adına kayıtlı olduğu;40 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan davacı ve dava dışı kişilerin paylarını vekil eliyle diğer paydaş olan davalıya satış suretiyle 25.06.2010 tarihinde temlik ettikleri;38 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan davalı ile birlikte dava dışı paydaşların da paylarını diğer paydaş olan davacıya 25.05.2005 tarihinde satış suretiyle devrettikleri anlaşılmaktadır.
    Davacı; davalı ile kardeş olduklarını, tarafların murisi babaanneleri Z..K..’nin iken Z..’in oğlu A.. K..’ye (tarafların babası) ait taşınmazlar da göz önünde bulundurularak miras taksimi yapıldığını, miras taksiminde dava konusu  40 parsel sayılı taşınmaz ile babası A.. K..’den gelen 38 parsel sayılı taşınmazın rızai taksim sonucunda kendisine  verilmesine karar verildiğini, ancak tapuda işlem yapılırken 38 parselin tapusunun kendisine verilmesine rağmen 40 parsel sayılı taşınmazın da kendisi adına tapuda işlem yapılması gerekirken davalının bu taşınmazı hile  adına işlem yapılmasını sağladığını, 40 parsel sayılı taşınmazı yıllardır kendisinin kullandığını  ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Davalı,davanın reddini savunmuş, sözlü taksim anlaşmasına göre 40 parsel sayılı taşınmazın kendisinin olduğunu belirtmiştir.
    Mahkemece;dosyada taraflar arasında yapılan yazılı bir taksim sözleşmesinin bulunmaması, gerek dinlenen davacı tanıkları gerekse davalı tanıklarının beyanlarından 40 parsel sayılı  taşınmazın davacıya bırakılmış olduğunun kesin olarak anlaşılamamış olması karşısında davacı tarafın iddiasını ispat edemediği değerlendirilerek açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Ne varki mahkemece davacının iddiaları ve davalının savunması doğrultusunda hükme elverişli olacak şekilde yeterince araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    O halde mahkemece, mahallinde keşif yapılmalısı, tarafların gösterdikleri tanıkların  HUMK"nun 255 (6100 Sayılı Yasanın 259 m.) hükmü uyarınca taşınmaz başında dinlenilmesi, dava konusu taşınmazların yerlerinin gösterilmesi,mevkiilerinin sorularak belirlenmesi, bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli  kroki ve rapor alınmasının gerekeceği tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca,yukarıda belirtilen ilke ve uygulamalar doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması ,soruşturmanın eksiksiz tamamlanması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru  değildir.
    Davacının  bu yöne ilişkin  temyiz itirazları yerindedir.  Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  21.03.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.


     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi