(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/5223 E. , 2021/4482 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 210 ada 18 parsel sayılı 844,86 metrekare ve 214 ada 27 parsel sayılı 15.753,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazların ...’in kullanımında olduğu şerhi yazılarak zeytinlik vasfıyla Hazine adına; 214 ada 25 parsel sayılı 2.058,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı, taşınmazın ...’in kullanımında olduğu şerhi yazılarak zeytinlik vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, taşınmazların eşit paylaşılmasına rağmen daha fazla miktarda bölümün davalılar adına tespit edildiğini, taşınmazların kendi fiili kullanımında bulunduğunu öne sürerek dava açmıştır. Yargılama sırasında dava konusu 214 ada 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar, 6292 sayılı Yasa uyarınca 18.06.2013 gününde satılarak, taşınmazlarda lehine kullanım şerhi verilen davalılar adına ayrı ayrı tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine karar, Dairemizin 16.06.2014 tarih, 2015/278 Esas, 7953 Karar sayılı ilamıyla; "Mahkemece dava konusu taşınmazlara ait kadastro tutanak asıllarının dosya arasına getirtilmediği, dosya keşfe hazır hale getirilmeden ve kadastro mahkemesinde tutanak asılları olmaksızın davanın görülemeyeceği gözetilmeden davacı tarafa keşif giderlerini yatırmak üzere kesin süre verildiği, verilen sürenin de makul olmadığı belirtilerek, mahkemece, dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra davacı tarafa keşif giderlerini yatırması için 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca yeniden yöntemine uygun ve makul bir süre verilmesi, ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi durumunda, mahallinde keşif yapılması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu 210 ada 18, 214 ada 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu 210 ada 18 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 214 ada 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na 5831 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sonucunda düzenlenen kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bu nitelikteki davaların görülebilmesi için kullanım kadastrosuna tabi tutulan taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde bulunması gerekir. Somut olayda; taşınmazlar, dava tarihinde Hazine adına kayıtlı olmakla beraber, yargılama sırasında 18.06.2013 gününde, taşınmazlarda lehlerine kullanım şerhi bulunan kişiler, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazları kayden satın almış ve taşınmazlar Hazinenin mülkiyetinden çıkmıştır. Taşınmazların 3. şahıslar adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle artık şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı da kalmamıştır. Mahkemece davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, dava konusu 214 ada 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün, gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLMEK suretiyle ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.