Esas No: 2021/8723
Karar No: 2022/1009
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8723 Esas 2022/1009 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen bir kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Hukuk Dairesi'nin verdiği 2021/8723 E. ve 2022/1009 K. sayılı karar incelendi. Davacı vekili, davalı sigorta şirketinden trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu, davacının talebini kabul etmiş ancak davalı vekilinin itirazı sonrası İtiraz Hakem Heyeti kararı reddetmiştir. Hukuk Dairesi, sair temyiz itirazlarını reddetmiş ancak hatır taşınması konusunda İtiraz Hakem Heyeti'nin reddi hatalı bularak kararı bozmuştur. Ayrıca, AAÜT'nin 13. ve 17. maddeleri gereği maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla hesaplanan vekalet ücretinin beşte biri oranında vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kanunlar ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. Fıkra'dır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 26/07/2018 tarih 2018/İHK-5742 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili,davalı ... şirketinin trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kusuru nedeniyle gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında yolcu olan davacının yaralandığını, iş gücü kaybına uğradığını belirterek bedel artırım dilekçesiyle birlikte 56.437,83 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; başvurunun kabulü ile 56.437,83 TL iş göremezlik tazminatının 11/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından itiraz yoluna başvurulması üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili, desteğin hatır için taşındığı savunmuştur.
Öğretide hatır taşıması konusunda bir kavram birliği olmadığı gözlemlenmekte, ancak "hatır için ücretsiz taşıma" ve "aracı hatır için ücretsiz kullandırma" tamlamalarının benimsendiği görülmektedir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK'nın 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına
olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir.
Somut olayda, tahkime konu soruşturma evraklarının incelemesinde; davacı çocuğun annesi ve diğer akrabaları ile birlikte yolcu olarak bulunduğu, tahkim dışı yolcuların ifadelerinde aynı düğünde bulunan araç sürücüsünün Diyarbakır’a gideceğini giderken onları da götürebileceğini söylediği, bunun üzerinde davacı çocuk, annnesi ve akrabaların yolcu olarak araca bindiklerini beyan ettiği, araç sürücüsünün ifadesinde de; düğünden sonra Diyarbakır’a giderken gelinin erkek kardeşi teyzesi ve iki çocuğunu araca aldıklarını belirttiği gürülmektedir. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, hatır taşımasının varlığı kabul edilerek Daire uygulamasına göre hükmedilecek tazminattan %20 oranında hatır talıması indirimi yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatır taşınması bulunmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Kabule göre; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.