22. Hukuk Dairesi 2019/383 E. , 2019/2184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalı ... tarafından müvekkili şirket aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğünün 2009/8363 sayılı dosyası ile ödenmeyen maaş alacakları iddiası ile takip başlatıldığını, icra takibi ve öncesinde taraflarına gönderilen ihtarname ile kendisinin şirket müdürlüğü yaptığını, şirket müdürü maaşı olarak 2.000,00 TL belirlendiğini ve bu bedelin kendisine ödenmediğini beyan ettiğini, müvekkili şirket ile davalı ... arasında iş akdi bulunmadığı gibi aralarında işçi işveren ilişkisi dahi bulunmadığını, tarafça istenen maaş kalemi adı altında belirlendiği iddia edilen 2.000,00 TL lik ücret taraflar arasında hiçbir zaman kararlaştırılmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi amacıyla ... 2. İcra Müdürlüğü dosyasının tedbiren durdurulmasına ve iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile alacağın kaleminin %40"ı üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirketin, ... Mahallesi 530 Sok. No: 26 ... adresindeki taşınmazını kiraladığını, şirket ortaklarının yurt dışında yaşaması nedeniyle şirketin Türkiye"deki her türlü işlemlerini yürütmek üzere davalı müvekkilinin görevlendirdiğini, müvekkilinin şirket müdürü olarak atandığı ve göreve başladığı Ticaret Sicil Memurluğunca da tescil edildiğini, müvekkilinin şirket yönetimiyle ilgili müdür olarak gerekli görevlerini hiçbir aksaklığa yer vermeden ifa etmeye başladığını, ancak davacı şirketle aralarında aylık 2.000,00 TL olarak kararlaştırılan ve kendisine ödenmeyen 8 aylık ücret alacağının ödenmesi için davacı şirkete ihtar çektiğini, kira borcu ve maaş alacağı ödenmeyince müvekkilinin de kira alacağının tahsili için ... 2 İcra Müdürlüğünün 2009/8364 esas, ücret alacağının tahsili için 2009/8363 esas sayılı takip dosyaları ile icra takibi başlattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
-Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece tesis edilen karar dairemizin 07.03.2016 tarih 2016/4382 e, 2016/6806 k sayılı ilamı ile; “Somut olayda, davacının hizmet tespiti istemine ilişkin olarak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 10.02.2014 tarihli 2009/722 esas 2014/98 karar sayılı karar, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 27.02.2015 tarihli 2014/26852 esas 2015/1198 karar sayılı ilamı ile araştırmaya yönelik eksiklikler sebebiyle bozulmuştur. Mahkemece hizmet tespiti davasının bozma sonrası yapılacak yargılaması neticesinde verilecek karar, bu davanın sonucunu da etkileyeceğinden ve her iki dava arasında bağlantı bulunduğu anlaşıldığından, söz konusu dava sonuçlanıp kesinleşene kadar mahkemece bekletici mesele yapılmalı, hizmet tespiti davası kesinleştikten sonra bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının istemiyle ilgili sonuca gidilmelidir” gerekçesi ile bozulmuş, yerel mahkeme tarafından bozmaya uyularak, 2009/722 esas sayılı ... 1.AHM dosyası, bozma sonrası 2015/220 esas sayılı numarasını almış ve bu dosya bekletici mesele yapılmıştır. ... 1. AHM"nin 2015/722 esas sayılı dosyasında 10/11/2015 tarihinde tesis edilen kararda; " sigortalılık niteliğinin 506 sayılı yasanın 2. maddesine göre, hizmet akdinin kurulması,zaman ve bağımlılık unsurlarının gerçekleşmesiyle başlayacağı, davacının ihtilaf konusu olan dönemde ortaklığı bulunmaksızın şirket müdürü olarak görev yaptığı, bozma sonrasında yapılan araştırma neticesinde davacı ile şirket arasındaki hukuki ilişkinin vekalet ilişkisi niteliğinde bulunduğu, davacının hizmet akdine dayalı çalışmasının bulunmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve bu karar Y.10 HD.’sinin 16.02.2017 tarih 2016/18090 e, 2017/1157 k sayılı ilamı ile onanmıştır. Onama ilamı ile davacı ile davalı arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu hususu kesinleşmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1. maddesine göre İş Mahkemelerinin görevi, 4857 sayılı Kanun"a göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya 4857 sayılı Kanun"a dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesidir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, İş Mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olması, iş sözleşmesine dayalı bir işçi işveren ilişkisi bulunmaması nedeni ile davaya iş mahkemesi sıfatı ile bakılması mümkün değildir. Mahkemece, davaya Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekirken İş Mahkemesi sıfatı ile bakılarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.