22. Hukuk Dairesi 2017/19581 E. , 2019/2194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı davalılara ait işyerinde 10.03.1995 tarihinden 2006 Nisan ayına kadar aralıksız olarak çalıştığını, işyerinin 2006 nisan ayında ... Mikro Tıbbi Cihazlar Güç Kaynakları ve İletişim San. ve Tic. Ltd. Şti. adını aldığını, davacının bu şirkete %40 ortak olduğunu, böylece SSK’lı durumumun ortadan kalktığını ve Bağkur’lu olduğunu, işçilik sıfatının sona erdiğini, davacının 01.01.2003-01.04.2006 tarihleri arasında Mikro Tıbbi Cihazlar Güç Kaynakları ve İletişim San. ve Tic. Ltd. Şti. adına yapmış olduğu çalışmaların SSK’ya bildirilmediğini, aldığı maaşın düşük olarak gösterildiğini, ... 1. İş Mahkemesinde 2010/858 E dosyada hizmet tespiti davası açıldığını, davacının Mikro Tıbbi Cihazlar Güç Kaynakları ve İletişim San. ve Tic. Ltd. Şti işyerine bağlı çalışma süresince hiç izin kullanmadığını, asgari geçim indirimi vergi iadesi almadığını, fazla mesai yapmasına rağmen fazla mesai ücreti almadığını, bayramlarda hafta sonlarına çalışmasına karşın ücretini almadığını, 2006 yılında işten çıkarken tazminatının eksik ödendiğini iddia ile 100 TL kıdem tazminatı, 20 TL yıllık izin ücreti, 100 TL fazla çalışma ücreti, 20 TL hafta tatili ücreti ve 20 TL genel tatil ücretinin davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
İşçinin işe iade davası açması durumunda, izin ücretinin talep edilip edilemeyeceği davanın sonucuna göre belirlenmelidir. Gerçekten işçinin dava sonucu işe başlatılması durumunda önceki fesih ortadan kalkmış olmakla ve iş ilişkisi devam ettiğinde 4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesi uyarınca izin ücreti istenemez. İşçinin işe başvurusuna rağmen yasal bir aylık işe başlatma süresi içinde işe alınmaması halinde ise işe başlatmama anı fesih tarihi olarak kabul edildiğinden, izin alacağı bu tarihte muaccel olur.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Somut olayda, davacının iş akdi 01.04.2006 tarihinde sona ermiş olup, davacı tarafından dava 26.01.2011 tarihinde açılmış ve 18.11.2015 tarihinde ıslah edilmiştir. Davacının dava dilkeçsinde talep etmiş olduğu 20, 00 TL"lik yıllık izin alacağı dışında ıslah yolu ile artırmış olduğu talepleri zamanaşımına uğramıştır. Mahkemece davalının zamanaşımı itirazı değerledirilmeden , davacının tüm yıllık izin alacaklarının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında vekalet ücreti konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı şirket hakkında açılan dava husumet nedeni ile reddedilmiş, diğer davalı gerçek kişi hakkındaki davada ise, kısmen kabul kısmen red kararı tesis edilmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi md. 3/2; “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.“ düzenlemesine haiz olup, her iki davalı hakkındaki red nedenleri farklı olduğundan mahkemenin ayrı ayrı vekalet ücretine hükmetmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmetmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.