16. Hukuk Dairesi 2014/19065 E. , 2015/12168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 214 ve 113 ada 23 parsel sayılı 2.910,40 ve 1.409,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ...., 113 ada 4 ve 113 ada 24 parsel sayılı 392,50 ve 644,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı...., 113 ada 5 parsel sayılı 418,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı .... ve 113 ada 22 parsel sayılı 108,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davacıların murisi.. adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı .... ve müşterekleri, taşınmazların ortak muristen kaldığı ve paylaşılmadığı iddiasıyla ortak murisin tüm mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında ...., davacılarla aynı iddiada bulunarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tarafların ortak murisi ... mirasçıları adına payları oranında tesciline, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir ve tayin olunan 8.099,54 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve .... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların ortak muristen kaldığı ve paylaşılmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar ve müdahil, çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisi İsa ait iken O"nun ölümü üzerine tüm mirasçılarına intikal ettiği halde sadece adı geçen mirasçılar adına tespit ve tescil edildiğini belirterek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adına tescilini talep etmiş, davaya cevap veren davalı .... ise ortak muristen intikal eden taşınmazların mirasçılar arasında paylaşıldığını ve kendisine düşen taşınmazların uzun süredir zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürmüştür. Tarafların bu iddia ve savunmalarına karşılık mahkemece yeterli araştırma yapılmamış; keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan sadece taşınmazların kimden kaldığına dair bilgi alınmış, esas ihtilaf olan paylaşım hususunda bilgi ve görgüleri sorulmamış ayrıca davalı.... tarafından verilen cevap dilekçesinde diğer mirasçılar adına tespit ve tescil edilen taşınmazlardan söz edildiği halde bu taşınmazlara ilişkin kayıt ve belgeler getirtilmemiştir. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle tarafların kök miras bırakanı.. terekesine dahil tüm taşınmazlara ilişkin kadastro tutanak suretleri ile tapu kayıtları getirtilmeli, iddia ve savunmalarına ilişkin taraflara tanık bildirme imkanı verilmeli, bundan sonra mahallinde taşınmazları iyi bilen, yaşlı, tarafsız ve önceki yerel bilirkişilerin dışında 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, tarafların kök miras bırakanı İsa terekesine dahil taşınmazların mirasçılar arasında paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşıldıysa hangi tarihte paylaşıldığı, bu paylaşımın bozulup bozulmadığı, paylaşımda hangi taşınmazın kime düştüğü ve bunların akıbetlerinin ne olduğu hususunda olaylara dayalı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık beyanları getirtilen kadastro tutanakları ile denetlenmeli, yine çekişmeli taşınmazlar paylaşmaya tabi tutulduysa kime kaldığı, paylaşma tarihinden sonra taşınmazların kim tarafından hangi süreyle ve ne şekilde kullanıldığı belirlenmeli, beyanlar arasında çıkabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, paylaşım olmadığı sonucuna varıldığında davanın, davacılar ve müdahilin miras payı oranında görülmesi gerektiği düşünülmeli, dava konusu 101 ada 214 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatların durumu belirlenerek Kadastro Kanunu"nun 19. maddesindeki şartlar değerlendirilmeli ayrıca davalı.... adına kayıtlı dava konusu bir taşınmaz bulunmadığı göz önünde bulundurularak O"nun yönünden husumetten ret kararı verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan ve dosya kapsamındaki iddia ve savunmalarla örtüşmeyecek biçimde yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de davalı taraf aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin, dava konusu taşınmazların keşifte belirlenen ancak harcı tamamlanmayan değerleri üzerinden hesap ve takdir edilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.