12. Ceza Dairesi 2014/7517 E. , 2015/659 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Hüküm : 3.090,39 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Tazminat davasının dayanağını oluşturan .... Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/332 esas – 2010/300 sayılı karar başlığında gözaltı tarihi olarak 16.10.2008, yakalama karar tarihi olarak 24.10.2008, tahliye tarihi olarak da 20.12.2008 tarihi belirtildiği; temyize konu tazminat dava dosyasında naip hakim tarafından düzenlenen 14.03.2013 tarihli inceleme tutanağında ise, davacının (sanığın) 24.10.2008 tarihinde yakalanarak gözaltına alındığı ve 20.12.2008 tarihinde tahliye edildiği ve ilgili evraklardan suret alınarak dosya arasına konulduğunun belirtildiği, temyize konu hükmün gerekçe kısmında ise tazminata konu dosyanın incelenmesinde davacının 16.10.2008 tarihinde gözaltına alındıktan sonra 20.10.2008 tarihinde serbest bırakıldığının belirtildiği, yine dosya içerisine alınan belgelere göre sanığın (davacının) 16.10.2008 tarihinde gözaltına alındığı ve 20.10.2008 tarihinde savcılıkça ifadesi alınarak tutuklama istemi ile... Ağır Ceza Mahkemesine sevk edildiği ancak tutuklama talebinin reddedilerek serbest bırakıldığının anlaşıldığı, davacının daha sonradan yakalandığına ya da tutuklandığına ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığı dikkate alındığında, tazminat istemine dayanak olan ceza dava dosyasının celp edilerek davacı ile ilgili olarak gözaltı, serbest bırakma, yakalama, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneklerinin dosya içine alınması suretiyle, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı sürenin tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi sonrası bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile ve yine hükmün gerekçe kısmında davacının 16.10.2008 tarihinde gözaltına alındıktan sonra 20.10.2008 tarihinde serbest bırakıldığının belirtilmesine rağmen, davacının 16.10.2008- 20.12.2008 tarihleri arasında kesintisiz olarak gözaltı ve tutuklu kaldığının kabul edilmesi suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması,
2- 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup, bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından, ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmediği gibi, temyiz incelemesi sırasında Uyap sisteminde yapılan incelemede, tazminata dayanak beraat kararının davacı (sanık) müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine hükmün, Yargıtay .... Ceza Dairesinin 31.10.2012 tarih, 2011/5913 Esas – 2012/11804 Karar sayılı ilamı ile beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık (davacı) yararına 2.000 TL maktu vekalet ücreti tayin edilip düzeltilerek onanması suretiyle kesinleştiği de dikkate alınmadan, mahkemece bu miktarın maddi tazminat hesabına dahil edilmesi,
3- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak, birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.