Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7076
Karar No: 2015/9267
Karar Tarihi: 12.11.2015

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/7076 Esas 2015/9267 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verildi. Yargıtay 17. Ceza Dairesi tarafından incelenen dosyada, mala zarar verme suçundan verilen hükmün yetersiz olduğu ve TCK'nın 168/1. ya da 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, sanıkların cezaevi sürelerinin sonunda kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksun bırakılmalarına karar verildiği, ancak bu yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar sürmesi gerektiği hatırlatıldı. Bu nedenlerle, hükümler kısmen bozuldu ve kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklandı. Kanun maddeleri şöyle: TCK'nın 50, 51/1-b ve 5271 sayılı CMK'nın 231/6-b maddeleri, TCK'nın 168/1. ve168/2. maddeleri ve TCK'nın 53/1. maddesi (c) fıkrası.
17. Ceza Dairesi         2015/7076 E.  ,  2015/9267 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Kurulan hükümde sanık ... ... hakkında seçenek yaptırıma çevirme, erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilirken 5237 sayılı TCK"nın 50, 51/1-b ve 5271 sayılı CMK’nın 231/6-b maddesine uygun olarak sanığın kişiliği ve tekrar suç işlemekten çekineceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığına dair gösterilen gerekçe yeterli görülmüş ve tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1-Sanıklar ...... ve ... ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Mala zarar verme suçunun mağduru olan ... ..."un 21.02.2012 tarihli oturum sırasında araçta meydana gelen zararının sanık yakınları tarafından olaydan yaklaşık bir ay sonra karşılandığını beyan ettiği, suç tarihinin 12.01.2012, iddianame kabul tarihinin ise 26.01.2012 olduğu dikkate alındığında zararın hangi aşamada giderildiğinin anlaşılamadığı, müştekinin zararının tam olarak hangi tarihte, kim tarafından ve ne şekilde giderildiği araştırılarak sonucuna göre sanıklar hakkında TCK"nın 168/1. ya da 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a,b,d ve e bentlerindeki hak yoksunluğun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... .... müdafii ve sanık ... ...."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum oldukları hapis cezalarının infazları tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına’’ cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ... ve ... ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların 12.01.2012 günü müşteki ... ..."a ait aracın camını kırarak araç içerisinde bulunan ve müşteki ... ..."a ait olan 1 adet cep telefonu, 1 adet mp3 çalar ve 1 adet montu hırsızladıkları, aynı gün sanıkların herhangi bir yer göstermesi olmaksızın içinde bulundukları araç içerisinde yapılan arama neticesinde 1 adet cep telefonunun ele geçirildiği, 1 adet mp3 çaların polisleri gören sanık ... ..."ın yere atması sonucu bulunduğu yerden alınarak müştekiye iade edildiği olayda, eksik olan 1 adet montun bedelinin ise müştekinin beyanına göre olaydan yaklaşık 1 ay sonra sanık yakınları tarafından müştekiye ödendiği ve müştekinin tüm zararının giderildiği, müşteki ... ..."a zararının tam olarak hangi tarihte giderildiği ve kısmi iade nedeniyle ceza indirimine muvafakat edip etmeyeceği sorulduktan sonra sanıklar hakkında TCK"nın 168/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a,b,d ve e bentlerindeki hak yoksunluğun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... müdafii ve sanık ... ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi