14. Hukuk Dairesi 2019/3048 E. , 2020/3760 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.09.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.02.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkiline ait 30 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısı bulunmadığından davalılara ait taşınmazlardan geçit hakkı tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk hükümde, 27 ve 28 parsellerin kuzeyinde bulunan yola bağlantı kurmanın en uygun geçit olmasına rağmen davacı tarafından bu güzergahtan geçit istenilmediği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce "...bilirkişilerin ortak düzenlediği 12.07.2011 tarihli rapor ve krokisinde, daha önce ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.10.1992 tarihli ve 1992/6-768 sayılı ilamı ile 32 parsel sayılı taşınmaz yararına geçit kurulmasına karar verilen davalı ...’e ait 470 parsel sayılı taşınmazın batı sınırındaki geçide bağlanan alternatiflerden birinden geçit kurulması fedakarlığın denkleştirilmesi ve objektif esaslara göre en uygun güzergahlar olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, davacının da bu güzergahlardan birinden geçit kurulmasını istediği gözetilerek yukarıda belirtilen geçide bağlanan en uygun güzergahtan geçit kurulmasına karar verilmelidir...."gerekçesiyle bozulmuştur.
Dairemizin bozma ilamına karşı davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, Dairemizce; bozma gerekçemizde fedakarlığın denkleştirilmesi ve objektif esaslara göre davacının 30 parsel sayılı taşınmazı lehine kurulacak geçidin hükmen kurulan bu geçide bağlanan alternatiflerden biri olması gerektiği belirtilmiş ancak "davalı ..."e ait 470 parsel sayılı taşınmazın doğu sınırındaki geçide bağlanan alternatifler" şeklinde belirtilmesi gerektiği halde "davalı ..."e ait 470 parsel sayılı taşınmazın batı sınırındaki geçide bağlanan alternatifler şeklinde belirtildiği" ve bu hususun maddi hatadan kaynaklandığı belirtilerek talep reddedilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda kurulan ikinci hükümde "davanın kabulüne; 30 parsel sayılı taşınmaz lehine aynı köyde bulunan davalı ..."e ait tapu sicil müdürlüğünden gelen son cevaba göre 1253 parsel sayılı taşınmazda, eski parsel numarası 32 olan parselde bilirkişilerin krokilerinde A9 olarak gösterdikleri yeşil ile taralı kısım üzerinden geçit hakkı tesisi ve tesciline" karar verilmiştir.
Bu hüküm de Dairemizce; ""..somut olaya gelince; geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yüzölçümü daha büyük olan taşınmazlar üzerinden geçit kurulması, ayrıca aleyhine geçit kurulan parsellerin bölünerek ekonomik bütünlüğü bozulmadan geçit tesisine karar verilmesi gerekir. Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre yargılama sırasında davalı ..."e ait 1253 parsel sayılı taşınmaz ile 31parsel sayılı taşınmazların tevhit edilerek daha büyük bir taşınmazın oluşturulduğu anlaşıldığından mahkemece bu taşınmaz üzerinden geçit kurulup kurulamayacağı Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece "bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, 30 parsel sayılı taşınmaz lehine aynı köyde bulunan davalı ..."e ait tapu sicil müdürlüğünden gelen son cevaba göre 1254 parsel sayılı taşınmazda, bilirkişilerin krokilerinde F harfi ile gösterdikleri mavi ile taralı kısım üzerinden geçit hakkı tesisi ve tesciline" karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmişlerdir.
1-Dosya kapsamından; aleyhine geçit kurulan davalı ..."e ait 1254 parsel sayılı taşınmaz hakkında kamulaştırma kararı alındığı, 30.05.2018 tarihli ifraz işlemi ile 1267 ve 1268 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, davalı ..."e ait olduğu anlaşılan 1267 parsel sayılı taşınmazın 506,92 m2"lik kısmında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü lehine 30.05.2018 tarihli daimi irtifak hakkı tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, kamulaştırma sonrası oluşan durum dikkate alınması gerektiğinden kamulaştırma ve irtifak hakkına ilişkin dosyaların celbi ile mahallinde yeniden uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak dosyalardaki krokilerin çakıştırılması, davalıya ait taşınmazın kamulaştırma sonrası mülkiyet durumları ile irtifak hakkı da dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi, ayrıca aleyhine geçit kurulan taşınmaz pasif durumda olduğundan yeni parsel numarası dikkate alınarak infaza uygun hüküm kurulması gerekirken bu durum dikkate alınmadan karar verilmesi doğru değildir.
2-Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların genel yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir.
Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan 11.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda gösterilen 4 numaralı güzergahtan geçit hakkı tesis edilmiş ise de; davacının mülkiyetinde bulunan 30 parsel sayılı taşınmaz yönünden kesintisizlik ilkesi ihlal edilmiştir. Lehine geçit hakkı tesisi istenilen 30 parsel sayılı taşınmaz yararına 1254 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı tesis edilmiş, 30 parsel sayılı taşınmaz için güzergahın genel yola ulaşmadığı, genel yol ile arasında 470 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu ancak bu taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesis edilmediği görülmüştür. Bu durum kesintisizlik ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
3- Kabule göre de; mahkemece davacıya ait 30 parsel sayılı taşınmaz lehine 1254 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmuş ve üzerinden geçit kurulan 1254 parsel maliki lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Geçit davalarında davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekir. Ancak, mahkemece davalı 1254 sayılı parselin maliki aleyhine açılan dava kabul edilerek bu taşınmaz üzerinden geçit kurulduğuna göre bu taşınmazın maliki lehine ayrıca vekalet ücreti takdir edilmesi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesine aykırılık oluşturmaktadır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden, hüküm kurulduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.