14. Hukuk Dairesi 2019/3803 E. , 2020/3763 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/02/2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/03/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... Bankası A.Ş. ve Hazine vekilleri tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili mirasbırakanının ölüm tarihi itibariyle ... Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı değişik vergi dairelerine 16.070,19 TL vergi aslı ve 30.000,00 TL gecikme cezası olmak üzere 46.070,19 TL vergi borcunun bulunduğunu, ayrıca yine ölüm tarihi itibariyle ... Bankası ... Şubesine 12.000,00 TL kredi borcu bulunduğunu, miras bırakanın ... ili, ... ilçesinde taşınmazının bulunduğunu, bu taşınmaz üzerinde 1/5 oranında pay sahibi olduğunu, bu nedenle terekenin borca batık olduğunun tespitini istemiştir.
Davalı ... vekili, mirasçıların alacaklılardan mal kaçırmak istediklerini, araştırma yapılarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hazine vekili mirasbırakanın malvarlığının aktif ve pasifinin tam olarak araştırılması gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece ilk hükümde "Miras bırakanın taşınır taşınmaz malvarlığının bulunmadığı, ölüm tarihinden sonra bir malvarlığı varsa dahi bunun tespitinin mümkün olmadığı, murisin ... ve ... Bankasına toplamda 49.252,15 TL borcu bulunduğu ve öldüğü tarihte mirasının borca batık olduğu" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizin 04.04.2017 tarih, 2016/17652 Esas ve 2017/2675 Karar sayılı ilamı ile; ""... mahkemece yapılan araştırma, inceleme, uyuşmazlığı çözüme ulaştırmaya yeterli değildir. Bu durumda mahkemece mirasbırakan davacıların babaları 10.06.2011 tarihinde vefat eden ..."nun ölüm tarihi itibariyle mevduat hesabının ilgili banka müdürlüklerinden, malvarlığının tapu müdürlüğünden, araç kaydı trafik tescil müdürlüğünden sorulması hak ve alacağının ve borçlarının olup olmadığının zabıta marifetiyle araştırılması, vergi borcunun kaynağının, işyerinin kim veya kimler tarafından işletildiğinin, mirasçıların mirası kabul anlamına gelecek davranışlarda bulunup bulunmadıklarının araştırılması, terekesinin aktifi ve pasifi belirlendikten sonra terekenin borca batık olup olmadığının tespit edilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekir."" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... Bank A.Ş vekili ve davalı Hazine vekili temyiz etmişlerdir.
Dava, TMK"nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulmak suretiyle, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmelidir.
Somut olayda; Dairemizin 04.04.2017 tarih, 2016/17652 Esas ve 2017/2675 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.
Davalılarca iddia edilmiş, davacılar vekilinin dilekçesinde de beyan edilmiş olmasına karşın mirasbırakanın kendi mirasbırakanlarından intikal edecek taşınmazların olup olmadığı araştırılmamıştır. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 07.12.2017 tarihli cevabi yazısında; Tapu sicili kayıtlarının mahalli tapu müdürlüklerinde tutulmakta olduğu, sicil üzerine yapılması gereken işlemlerin Genel Müdürlüklerince yapılmadığı, yapılacak sorgulama sonucunda ulaşılan taşınmazlara ait aktif-pasif herhangi bir işlem yada kayıt örnekleri talep ediliyorsa taşınmazın bulunduğu ve dayanak belgelerin arşivlendiği tapu müdürlüklerinden talepte bulunulması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece taşınmazın bulunduğu ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılarak murisin ölüm tarihi itibariyle terekeye dahil olması gereken bir taşınmazının olup olmadığı belirlenmeden hüküm kurulmuştur.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.