Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15756
Karar No: 2020/3765
Karar Tarihi: 17.06.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15756 Esas 2020/3765 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/15756 E.  ,  2020/3765 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.05.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, dava konusu 10289 ada 12 parsel sayılı taşınmazın satışı suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazda davalıların murisine ait muhdesatlar bulunduğunu savunmuştur.
    Mahkemece "10289 ada 12 parselde kayıtlı bir katlı avlulu ev vasfındaki taşınmazın üzerindeki muhdesatlar ile birlikte satılarak ortaklığın satış yoluyla giderilmesine ve satış bedelinden evin, sundurmanın, bahçe duvarının, 1 inçlik borulu su kuyusu ve üzerindeki su pompasının, 3 adet portakal, 1 adet erik, 1 adet şeftali ve 1 adet cennet elmasının değeri olan %69,71 inin davalı ... mirasçıları olan davalılara, geri kalan arzın bedeli olan kısmının veraset ilamı ve tapu kaydındaki paylar oranında olmak üzere taraflara verilmesine" karar verilmiştir.
    Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2)Paydaşlığın (Ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (Ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (Ortaklara) dağıtılır.
    Somut olaya gelince; dava konusu 10289 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki bina, su kuyusu, su pompası, tuğla duvar, basit sundurma ve 3 adet portakal, 1 adet erik, 1 adet şeftali ve 1 adet cennet elması ağaçlarının davalıların murisine, 2 adet meyve ağacının ise davacıya ait olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunda muhdesat oranı hatalı olarak saptanmıştır. Bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazdaki davacı ve davalılara ait muhdesat değerinin, muhdesat ve arz bedeli toplamına oranlanması gerekirken muhdesat bedeli ile arz bedeli toplamının taraflarının tapudaki payları nispetinde oranlanması doğru değildir. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle dava tarihi itibariyle arzın ve muhtesatın ayrı ayrı değerlerinin tespiti yapılarak, bu değerlerin toplanması, bulunan değerin ne kadarının arsaya ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi, satış sonucu elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranların esas alınarak muhdesata isabet eden kısmın oranı belirtilerek açıkça hüküm sonucunda gösterilmek suretiyle muhdesat sahibi paydaşa; geri kalan bedelin ise yine oranı gösterilmek suretiyle paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 17.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi