20. Hukuk Dairesi 2017/6163 E. , 2019/524 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; davalının 09/08/2014 tarihinde davacı ... yönetiminin yöneticiliğine seçilmiş olduğu, görevi sırasında gereken özeni göstermemiş olduğu, sitenin alt yapı kanalizasyon hatlarının yenilenmesi gerektiği, bu iş için teklif almadan araştırma yapmadan 5.000,00 TL bedelle ... Mak. İnş. Müh. Mim. San. Tic. Ltd. Şti. ile anlaşmış, yapılan anlaşmanın baştan savma, özensiz ve yetersiz bir anlaşma olduğu, Firma tarafından iş yapılırken binalara zarar verildiği, fatura kesilmediği, kanalizasyon hattının çalışılır hale getirilebilmesi için başka bir firma ile anlaşılması gerektiğinden davacı ... açısından zarar meydana geldiği, bu konu hakkında ... .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/9 D. İş sayılı tespit raporu ile eksikliklerin tespit edildiği, site işletme defterinde kayıtlı bir takım ödemelerin olduğu ancak ödemeyi alan şahısların kaşe ve imzalarının bulunmadığı, ne amaçla olduğu belirlenemeyen ... adına ....030,00 TL ve ... adına verilmiş ....300,00 TL"lik senetler verildiği, tüm bu nedenlerden de anlaşılacağı üzere davalının yöneticilik görevini ifa ederken mevzuata ve kanuna aykırı hareket ettiği, kat maliklerinin zararına sebebiyet verdiği, bu zararın giderilebilmesi için zararın karşılığı olan 11.320,00TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; davacı tarafça önceki yöneticinin ihmalinden kaynaklı tazminat talep edilmiş ise de; davalı yöneticinin profesyonel olarak site yönetimi işi ile uğraşmadığı, bu konuda tarafların bir iddiasının da olmadığı, yine davalı yöneticinin site adına toplandığı iddia edilen paraları zimmetine geçirdiği ya da kat maliklerinin zarara uğratılması kastı ile hareket ettiğine dair bir delilin bulunmadığı, davalı yöneticinin amatör bir yönetici olup henüz dahi tamamlanmamış olan kanalizasyon çalışması ile ilgili firma ile sözleşme yapsa da işi bitirmeyen ya da hatalı veya eksik yapan kişinin firma olduğu, mahallinde mahkemece yapılan keşif sırasında yapılan gözlem ve davacı vekilinin beyanına göre de site içerisinde iki sıralı dizili bulunan evlerden üst sıradaki çalışmaların tamamlandığı alt sıradaki evlerle ilgili çalışmaların henüz tamamlanmadığı, dava açıldıktan sonra dahi çalışmanın devam ettiği, Kat Mülkiyeti Kanununun 38 ve devamı maddelerinde yöneticinin sorumluluğunun düzenlendiği, buradaki sorumluluktaki kriterin kasıt unsuru olduğu, davalının kasten sorumlu olacak şekilde ya da çok yoğun bir şekilde görevini ihmal ettiğine dair dosyada delilin bulunmadığı, yapılacak iş ile ilgili sorumluluğun davalıya yüklenemeyeceği, yapacak firmanın sorumluluğunun ayrıca değerlendirilmesi gerektiği, davalı eski yöneticiye malikleri kasıtlı olarak zarara uğrattığına dair delil bulunmadığı gerekçesiyle her ne kadar davacı tarafından önceki yönetici olan davalının yönetimde bulunduğu dönem ile ilgili malikleri zarara uğrattığı iddiasıyla tazminat davası açılmış ise de davalının profesyonel yönetici olmadığı, kasıt ile hareket ettiğine dair bir delilin sunulmadığı, zimmet, görevi ihmal veya benzeri bir soruşturmaya uğradığına dair kaydın olmadığı anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, eski yöneticinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
634 sayılı KMK’nın 35. maddesine göre anagayrimenkulün bakımı, korunması için kat malikleri yararına olan hususlarda gerekli tedbirlerin onlar adına alınması, yöneticinin görevi arasındadır. 634 sayılı KMK"ın 38. maddesi hükmüne göre yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur. Yönetici yönetim görevlerini kat malikleri adına dikkat ve özen göstererek yapması gerekip kendi kusur ve ihmaliyle oluşan zararlarda da şahsen sorumludur. Aynı Kanunun 39. maddesinde kat maliklerine hesap vermekle yükümlü olduğu hükmü düzenlenmiştir.
Borçlar Kanununun 390. ve 321. maddeleri gereğince vekilin sorumluluğu genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin hükümlere tabidir. Vekil, müvekkile karşı vekalet görevini iyi bir biçimde yerine getirme ve yüklendiği işi özenle ifa etmekle yükümlüdür. Buna göre vekil kasıt veya ihmal ya da özensizlik ile müvekkile verdiği zarardan sorumludur. Yönetici, kat maliklerinin vekili sıfatıyla ve ayrıca Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesinde belirtilen görevleri yerine getirirken özenli davranmak zorundadır. Kişisel kusuru yüzünden kat malikleri bir zarar görmüş ise yönetici bundan kişisel olarak sorumlu tutulmalıdır.
Tüm bu açıklamalar ışığında mahkemece davalının profesyonel yönetici olmadığı, kasıt ile hareket ettiğine dair bir delilin bulunmadığı, zimmet, görevi ihmal veya benzeri bir soruşturmaya uğradığına dair kaydın olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir.
Buna göre, mahkemece inşaat ve mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetinden rapor aldırılmak suretiyle davalının yönetici olduğu dönemde yapılan işler ile ödemelerin usûlüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, site içerisinde kanalizasyon çalışması ile ilgili işlerin davalının anlaştığı firma tarafından tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise ne kadarının tamamlandığı, işlemin maliyeti, piyasa rayicine göre davalının dava dışı firma ile yaptığı anlaşmanın makul olup olmadığı gibi hususlar hakkında davalının yöneticilik görevi döneminde kat malikleri adına zarara sebep olup olmadığı tespit edilmek suretiyle tarafların tüm delilleri toplanarak anataşınmaza ait bütün defter, fatura, harcama makbuzları vs. gibi belgeler de temin edilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi.