Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13827
Karar No: 2014/3630
Karar Tarihi: 03.03.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/13827 Esas 2014/3630 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/13827 E.  ,  2014/3630 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Rize 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    TARİHİ : 06/06/2013
    NUMARASI : 2011/1049-2013/444

    Davacı, yasal şartların oluştuğu dönemlerde tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle, 6111 sayılı Yasa"dan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının yasal şartların oluştuğu dönemde tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı Yasanın prim borçlarının yapılandırılması hükümlerinden faydalanması istemine ilişkindir
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01/06/1994-31/12/1995 ve 01/01/2001-26/03/2010 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 6111 sayılı Yasadan faydalanmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
    Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
    Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin bulunmadığı, teslim ettiği ürünlerden ilk defa Mayıs/1994 tarihi olmak üzere takip eden 1995, 2010 ve 2011 yıllarında prim kesintisinin yapıldığı, yine 2001-2012 yılları arası her yıl ürün tesliminin bulunduğu, 22/02/2010 tarihinde tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, muhtar ve kolluk tutanağı ile tanık beyanlarında davacının tarımla uğraştığının belirtildiği, 16/10/2012 tarihli A...Ç..Fabrikası Müdürlüğünün yazısında davacının 1994-2008 yılları arası fabrikanın çay üreticisi olduğu, 2001 yılı öncesi kayıtlarının saklama süresi dolduğundan tutanakla imha edildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, mahkemece verilen karar, kabul edilen dönemler yönünden yerinde ise de, reddedilen dönem yönünden hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi davacının 1994-2008 arası çay fabrikasının üreticisi olduğu anlaşılmakta olup, ayrıca kayıtların imha edilmesi nedeniyle bulunamaması da davacı aleyhine yorumlanamaz. Bu nedenlerle davanın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı oyup bozma nedenidir.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi