3. Ceza Dairesi 2014/5867 E. , 2014/4737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair.
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin 25/12/2013 tarih 2013/12060 esas ve 2013/48499 karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 31/01/2014 tarih 2012/316600 sayılı itiraznamesi ile,
5237 sayılı TCK"nin 50/3. maddesin de, ""uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir."" düzenlemesi ile TCK"nin 50. maddesinin 1. fıkrasındaki seçenekleri sınıflandırıldığı, adli para cezasının kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım, diğerlerinin ise tedbir niteliğinde olduğunun kabul edildiği, TCK"nin 50/6. maddesi seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulamayı düzenlemiş olup, seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi ile uygulama yapılacağı, seçenek tedbirlerin yasal süresinde yerine getirilmeye başlanmaması ya da başlandığı halde devam edilmemesi halinde TCK"nin 50/6. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemece hapis cezasının kısmen ya da tamamen infazına dair bir karar verileceği, adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince Cumhuriyet savcısı tarafından hapis cezasına çevrileceği, olayımızda uygulama yeri olmayan TCK"nin 50/6. maddesine göre yapılan ihtaratın infazı kısıtlayan mahiyetinin de gözetildiği; yine mükerrirliği ve mükerrirlik halinde infaz rejimini düzenleyen maddelerden anlaşılacağı üzere adli para cezalarının infazında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulama kabiliyetinin bulunmadığı, somut olayda sonuç ceza adli para cezası olduğundan mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulama yerinin bulunmaması nedeniyle onama kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur.
Dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca itirazen incelenmek üzere dairemize gönderilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesinde;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının KABULÜNE,
2) Dairemizin 25/12/2013 gün ve 2013/12060 esas, 2013/48499 karar sayılı ONAMA kararının KALDIRILMASINA,
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nin 50/6. maddesi seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulamayı düzenlemiş olup, seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanununu 106/3. maddesi ile uygulama yapılacağı, seçenek tedbirlerin yasal süresi yerine getirilmeye başlanmaması ya da başlandığı halde devam edilmemesi halinde TCK"nin 50/6. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemece hapis cezasının kısmen ya da tamamen infazına dair bir karar verileceği, adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısı tarafından hapis cezasına çevrileceği, olayımızda uygulama yeri olmayan TCK"nin 50/6. maddesine göre yapılan ihtaratın infazı kısıtlayacağı; yine mükerrirliği ve mükerrirlik halinde infazın rejimini düzenleyen maddelerden anlaşılacağı üzere adli para cezalarının infazında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulama kabiliyeti bulunmayacağı, somut olayda sonuç ceza adli para cezası olduğundan mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulama yerinin olmayacağı hususları,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, hükmün (B) fıkrasından (6) ve (9) numaralı bendlerin hükümden çıkarılması ve diğer kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.