Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının ilamlı takip yolu ile başlattığı takibe yönelik olarak takipte borçlu sıfatı bulunmayan ve taraf olmayan 3.kişinin icra mahkemesine başvurarak, kendilerinin de aynı borçlu hakkında takip yaptıklarını, takibin ve uygulanan haczin muvazalı olup, amacın kendi hacizlerinin önüne geçmek olduğunu belirterek, icra takibinin iptali ile haczin geçersizliğine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. 3.kişinin, taraf olmadığı icra takibinin ve bu dosyada borçlunun mallarına konulan haczin iptalini isteme hakkı bulunmadığından ve bu iddialarını ancak ileride sıra cetveline itiraz olarak ileri sürmesi halinde değerlendirme konusu yapılabileceğinden, mahkemece, istemin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.  
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.