Esas No: 2020/8534
Karar No: 2022/6393
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8534 Esas 2022/6393 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8534 E. , 2022/6393 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.07.2017 tarih ve 2013/282 E- 2017/713 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.11.2020 tarih ve 2017/6264 E- 2020/1915 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 13.09.2022 günü hazır bulunan davacı karşı davalı vekili Av. ... ile davalı karşı davacı vekili Av....dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı şirketin çeşitli zamanlarda müvekkil şirketten aldığı mallara karşılık düzenlenen fatura bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine Tuzla İcra Müdürlüğü'nün 2011/16783 sayılı dosyası üzerinden 1.734.334,22 USD karşılığı 3.187.706,29 TL alacağını tahsil için icra takibi yaptığını, davalının, ödeme emrinin tebliği üzerine icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ederek takibi durduğunu; bu nedenlerle, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiş; karşı dava olarak; taraflar arasında Türkiye pazarında davacı şirketin ürünlerinin satış pazarlama ve servis desteği sağlanması amacıyla distrüblatörlük sözleşmesi kurulduğunu, bu ticari ilişkinin 2008 yılından 2010 yılının ikinci yarısına kadar kesintisiz sürdüğünü, karşı davalı şirketin, bu sözleşme kapsamında müvekkili şirkete farklı kalemlerde borcu bulunduğunu ileri sürerek alacağının tespiti ve tahsilini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davalının, incelenen ticari defter ve kayıtlarına ile cari hesap dökümüne göre, davalının, davacıya takip tarihi itibariyle 1.452.139,68 USD tutarında borçlu olduğunun tespit edildiği; davacı taraf yurtdışında yerleşik bir firma olması sebebiyle ticari defter ve dayanağı belgeleri ibraz etmeyip yalnız alacaklı olduğu faturaları gösterir bir liste ibraz ettiği; bu listede, davalı tarafından yapılan ödemelere yer verilmediği, taraf kayıtları arasındaki 35.793,32 USD'nin nereden kaynaklandığının tespit edilemediği, taraflar arasında düzenlenen asıl dava konusu faturaların, taraflar arasında bir satım ilişkisi kurulduğunu göstermekle birlikte bu ilişkinin distrübülatörlük ilişkisi olarak nitelendirilmesini sağlayacak somut verilerin bulunmadığı, bu durumda, karşı davacının distrübütörlük sözleşmenin varlığını ispat edemediği gerekçesiyle esas davanın kısmen kabulü ile, 1.452.139,68 USD'nin 11/10/2011 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Amerikan Doları döviz cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karşı davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Karara karşı taraf vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davacı, reddedilen asıl alacak yönünden kararın kaldırılması gerektiğini iddia etmiş ise de; davalının defterinde kayıtlı olmayan faturalar yönünden alacağını ispat edemediğinden bu husustaki istinaf isteminin yerinde olmadığı, temerrüdün 11.10.2011'de gerçekleştiği, takibin 11.10.2011 tarihinde başlatıldığı dikkate alındığında takip tarihi itibarı ile işlemiş faiz alacağı tahakkuk etmediğinden mahkemece 11.10.2011'den itibaren faize hükmedilmesinin yerinde olduğu, İİK 193. maddesi gereğince iflasın açılması ile duran takipler iflasın kesinleşmesi ile düşeceğinden artık davalı aleyhine itirazın iptaline karar verilemeyeceği gibi icra inkar tazminatına da hükmedilemeyeceği, ayrıca dava, iflas ve iflas içi konkordato kararlarından önce açıldığı gibi, konkordato teklifi davacı yanca kabul edilmediğinden, itirazlı alacak hakkında devam eden dava yönünden, konkordatoya göre karar verilmesi gerektiğine ilişkin davalının isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalı Samsung Techwin Europe Limited'ten alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 136.741,23 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı -karşı davacı Kont Bilişim Teknoloji ve Dış Tic. A.Ş.'den alınmasına, 28/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.