Esas No: 2021/444
Karar No: 2022/6410
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/444 Esas 2022/6410 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı şirket, davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmamasına rağmen dava dışı bir kişinin sahte talimatı ile çek yaprağı kullanılarak 45.000 TL ödeme yapıldığını iddia ederek, ödenen miktarın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ise, olayın kendisiyle ilgisinin bulunmadığını, çeki müvekkili şirketinin dava dışı bir kişiye borç ödemesi karşılığında aldığını savunmuştur. Mahkeme, delilleri ve vekaletnamenin incelenmesi sonucunda, davacı şirketin hiçbir zaman davalıyla bir borç-alacak ilişkisi olmadığına hükmetmiş, ödenen tutarın davalıdan tahsil edilmesine karar vermiştir.
Kanun maddeleri: HUMK 438/7. madde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11.01.2019 tarih ve 2016/865 E. - 2019/29 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 27.09.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile hiçbir ticari ilişkisi ya da alış verişi olmadığı halde şirket çalışanı dava dışı ...’nin sahte talimat ile aldığı çek yaprağını kullanıp yine sahte imzaladığı 45.000.- TL bedelli çekin şirket hesabından davalıya ödendiğini ileri sürerek 45.000.- TL’nin ödeme gününden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı Tuncerler Yapı Mal. Tur. Ltd. Şti.’nin müvekkiline borcuna karşılık davacının keşide ettiği 45.000.- TL bedelli çeki ...’den alarak müvekkiline verdiğini, ...’nin ticari mümessil sıfatını taşıdığını, zamanaşımı süresi ile hakdüşürücü sürenin geçtiğini, imzanın gerçekte kim tarafından atıldığının iyiniyetli hamil olan müvekkilince bilinemeyeceğini, gerçekten taraflar arasında bir hukuki ya da fiili ilişki olmadığını, davacının müvekkilinin bile bile davacı zararına hareket ettiğini iddia etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirkete ödeme bildiriminin yapılmadığı, dolayısıyla davacının ödemeyi ne zaman öğrendiğinin anlaşılamadığı, zamanaşımı iddiasının yerinde görülmediği, keşide tarihinde şirket yekilisinin... olduğu, çek üzerindeki keşideci imzasının...'in eli ürünü olmadığının Adli Tıp Kurumundan gelen rapor ile belirlendiği, ... adına davacı şirketi her türlü temsile yetki veren vekaletname verildiği iddiası kapsamında dosyaya celbedilen vekaletname incelendiğinde, vekaletname kapsamına göre bu şahsın ticari temsilci sayılamayacağı, vekaletname uyarınca şirketi borçlandırıcı işlem yapma, çek keşide etme yetkisinin de bulunmadığı, taraflar arasında herhangi bir borç alacak ilişkisinin de olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 45.000.- TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, istirdat istemine ilişkindir. Davalının, dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat edilemediğinden mahkemece, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru değil ise de anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK 438/7. maddesi hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, kararın hüküm fıkrasının 2. paragrafındaki “ödeme” ibaresinin çıkartılarak yerine “dava” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.