
Esas No: 2021/19203
Karar No: 2022/416
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/19203 Esas 2022/416 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/19203 E. , 2022/416 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; davacı Organize sanayi Bölgesine ait nazım imar planı ve uygulama imar planının 07/07/2015 tarihinde kesinleştiğinin kabulü halinde davalı ancak bu tarihten sonraki alt yapı katılım aidatlarından sorumlu olacağından mahkemece öncelikle davacı ... Organize Sanayi Bölgesi'ne ait nazım imar planı ve uygulama imar planlarının kesinleşme tarihi belirlenip davacının talep ettiği katılım payı aidatlarının imar planlarının kesinleşmesinden önceki dönem için mi, imar planlarının kesinleşmesinden sonraki dönem için mi talep edildiği tespit edilerek, şayet kesinleşmeden sonraki bir tarihe ait ise davalının katılım payı aidatından sorumlu olacağı, önceki döneme ait ise sorumlu olmayacağı gözetilerek, dosya kapsamına uygun olarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın katılım payı alacağı yönünden de kabulü ile takibin katılım payı alacağı için de devamına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ... Organize Sanayi Bölgesi imar planının 07/07/2015 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle, itirazın iptali isteminin reddi ile davalının kötü niyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması zorunlu 5.131,72 TL harçtan peşin alınan 1.629,68 TL nin mahsubu ile bakiye 3.502,04 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
a)İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli de olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta
kötü niyetli değilse, aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece, hüküm fıkrasında reddedilen asıl alacak bakımından davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedildiği görülmektedir. Ancak yukarıda belirtilen kanun maddesi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, eldeki davada davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediği gibi alacak konusu da yargılamayı gerektirmiş olup davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiştir.
b) 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (1) sayılı tarifenin (III) kısmının ikinci bendinin (a) fıkrası uyarınca davanın reddi halinde maktu harç alınacağı belirtilmektedir. Aynı kanunun 31. maddesi gereğince de "Peşin alınan karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gerekenden fazla olduğu anlaşılırsa fazlalık, istek üzerine geri verilir."
Somut olayda, mahkemece davanın reddine karar verildiği halde, alınması zorunlu 5.131,72 TL harçtan peşin alınan 1.629,68 TL nin mahsubu ile bakiye 3.502,04 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına dair hüküm kurularak, nispi harca hükmedilmiştir. Dava reddedildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği 59,30 TL maktu karar harcının davacıdan tahsili gerekir. Bu sebeple, davacı dava açarken 1.629,68TL harç yatırdığından maktu karar harcı olan 59,30 TL harcın mahsubu ile 1.570,38 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde harca hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
Ne var ki, yukarıda açıklandığı üzere, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ve açılan dava reddedildiği halde davacıdan nispi harç tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemişse de bu hususların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2/a ve b) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının “Davalının kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile, talep edilen 75.124,00 TL'nin %20 si olan 15.024,80TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine” şeklindeki 2 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına; davacıdan harç tahsiline ilişkin 3 numaralı bendindeki “Harçlar Kanunu uyarınca alınması zorunlu 5.131,72 TL harçtan peşin alınan 1.629,68 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.502,04 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,” şeklindeki söz ve yazı dizesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine “ Harçlar kanunu uyarınca alınması zorunlu 59,30 TL harcın peşin alınan 1.629,68TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.570,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine" ibaresinin eklenmesine hükmün davacı yararına bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA. peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.