14. Hukuk Dairesi 2015/16342 E. , 2015/11265 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/01/2014
NUMARASI : 2012/668-2014/7
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı şirket hakkındaki davanın reddine, davalı Serkan Bozdiken ve birleştirilen davada davalı ... yönünden tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 14.01.2014 günlü temyiz edilmeden kesinleşen hükümde 10.02.2014 tarihli tashih şerhinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.10.2015 günlü ve 2015/310738 sayılı tebliğnamesi ile HUMK"nın 427/6 maddesi gereğince kanun yararına bozulması istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, dava ve birleştirilen davada, davalı şirketin yapımını üstlendiği ... parsel sayılı taşınmazdaki ... numaralı bağımsız bölümün yapı ortağı olduğunu, edimlerini yerine getirdiğini, taşınmazı kiraya vermek suretiyle kullandığını, taşınmazın adına tescili gerekirken tapudan muvazaalı olarak önce davalı ..."ya ve onun tarafından davalı ..."e devredildiğini, devrin muvazaalı olduğunu ileri sürerek taşınmazın adına tescilini veya rayiç değerinden şimdilik 20.000,00 TL bedelin alınmasını istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 14.01.2014 tarihinde tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verildikten sonra 10.02.2014 tarihinde dava kesinleşinceye kadar tapu kayıtlarına konulan ihtiyati tedbirin devamına şeklinde tashih şerhi verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz etmişlerdir.
Dairemizce "...davalı ... vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının ise aleyhine hüküm kurulmadığından kanun yoluna başvurmada korunmaya değer hukuki bir yararı bulunmayan davalı ..."ın temyiz isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine..." karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.10.2015 tarihli, 2015/310738 sayılı tebliğnamesi ile karar düzeltme yoluna başvurulmadan kesinleşen hükümde 10.02.2014 tarihli "ihtiyati tedbirin devamına" şeklinde tashih şerhi ile değişiklik yapılamayacağından HUMK"nın 427/6 maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemiştir.
HMK"nın 305-306 maddelerinde düzenlenen tavzih, bir hükmün yeterince açık olmaması, icrasında tereddüt uyandırması veya birbirine aykırı fıkralar ihtiva etmesi halinde hükümdeki gerçek anlamın meydana çıkarılması için başvurulan yoldur. Anılan maddelere göre açık olmayan, icrasında tereddüt uyandıran veya çelişik fıkralar içeren hükümlerin tavzihi istenebilir. Tavzih yoluyla talebin ve buna bağlı olarak hükmün ya da doğrudan doğruya hükmün esasının değiştirilmesi mümkün değildir.
Mahkemece tüm bu hususlar gözardı edilerek 14.01.2014 tarihli hükmün (F) bendinde "...dava kesinleşinceye kadar tapu kayıtlarına konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, tedbir için yatırılan teminatın yatıran tarafa iadesine..." şeklinde karar verildikten sonra sehven yazıldığından bahisle mahkemece 10.02.2014 tarihli tashih şerhi ile "...dava kesinleşinceye kadar tapu kaytılarına konan ihtiyati tedbirin devamına..." şeklinde yeni hüküm kurulması doğru değildir. Zira hükmün tefhimi ile birlikte mahkemece davadan el çekildiğinden sonradan dosya ele alınarak tashih şerhi ile hükümde değişiklik yapılması usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Adalet Bakanlığının gösterdiği lüzum üzerine kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kanun yararına temyiz itirazlarının kabulü ile 10.02.2014 tarihli tashih şerhi hükmünün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, bozma ilamı ve ekindeki dosyanın gereği yapılmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.