4. Hukuk Dairesi 2018/2745 E. , 2020/1901 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/08/2016 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/12/2017 günlü karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kabulü ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/12/2017 gün ve 2016/433 esas, 2017/826 sayılı kararının kaldırılmasına ve HMK"nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilerek davacının davasının reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen 01/03/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1) Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri re’sen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalının istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında karar verilerek davanın reddine, ilk derece mahkemesindeki yargılamada vekille temsil edilmeyen davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, davalı vekili vekalet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereği takdir olunacak vekalet ücreti, yargılama giderlerinden sayılmış; 326. maddesinde, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330. maddesinde vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekalet ücretinin taraf lehine hükmedileceği, 332. maddesinde ise yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedileceği düzenlenmiştir.
Diğer yandan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. maddesine göre, tarifelerde yazılı avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştayda temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir. Tarife’nin 5. maddesine göre ise, hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.
Yukarıda açıklanan yasal hükümler birlikte değerlendirildiğinde; yargılamanın hangi safhasında olursa olsun taraflardan birinin kendisini bir avukatla temsil ettirmesi ve avukatın yargılama ile ilgili herhangi bir işlem yapması, müvekkili yararına vekalet ücreti takdirini gerektirir.
Eldeki davaya gelince; Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kabulü ile kaldırılan ilk derece mahkemesi kararından sonra istinafın yargılama fonksiyonunun bir sonucu olarak davanın esası bakımından yeni bir karar verilmiş olup; bu durumda hakkındaki dava esastan reddedilen davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 2. maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesindeki yargılamada vekille temsil edilmediği gerekçesiyle davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamış, bölge adliye mahkemesi kararının bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacının temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.