3. Hukuk Dairesi 2013/4121 E. , 2013/8115 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkilleri davacılar ile davalı arasında düzenlenen 05.09.2003 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesi ile 144 parselde kayıtlı taşınmazın 10.000 m²"lik kısmının müvekkillerine 50.000 TL karşılığı satıldığını, bedelin davalıya peşin olarak ödendiğini, tapu devrinin de 05.09.2004 tarihinde yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak davalının tapu devrini halen gerçekleştirmediğini bu nedenle davalı hakkında 50.000 TL asıl 30.000 TL işlemiş faiz toplamı 80.000 TL üzerinden icra takibi yaptıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğu ileri sürülerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; taraflar arasındaki yazılı sözleşmede tapu devrinin 05.09.2004 tarihinde verileceğinin belirtildiğini, ancak tapuda müvekkilinin babası ..."ın müvekkilinin babası olup olmadığı konusunda sorunlar çıktığını, bu nedenle tapu devrinin gerçekleştirilemediğini, bu konu ile ilgili müvekkil tarafından babalık tesbiti davası açıldığını, bu şekilde sorunun çözüldüğünü, ancak davacıların tapuyu devralmadıklarını, ayrıca taşınmazın 50.000 TL"ye değil 20.000 TL satıldığını, müvekkilinin okuma yazma bilmediğinden imzasının geçerliliğinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 05.09.2003 tarihli satış sözleşmesinde 144 parselin 10 dönümlük kısmının 50.000 TL"ye satıldığının ve bedelinin nakten peşin ödendiğinin yazıldığını, davalı tarafın yargılama aşamasında dosyaya ibraz ettiği davalı ile davacılardan Selahattin arasında tarihsiz olarak düzenlenmiş aynı taşınmazın başka bir kısmı olan 6875 m²"sini dönümü 2.000 TL"den toplam 14.000 TL"ye sattığını, bu sonraki satım senedi nazara alındığında gayrimenkulün dönümünün 2.000 TL olduğunu, bu durumda Davaya konu 05.09.2003 tarihli satış senedindeki 10 dönümlük yerin değerinin 20.000 TL olacağını, sözleşmede tapu intikal ettirilmemesi halinde sözleşme tarihinden itibaren faiz hesaplanacağının kararlaştırıldığını, bilirkişi raporunda 15.842 TL faiz alacağı hesaplandığını, sonuç olarak; davacı tarafın davalı taraftan 20.000 TL alacak ve 15.842 TL işlemiş faiz alacağı toplam 35.842 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 35.842 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle de delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; taraflar arasında imzalanan 05.09.2003 tarihli satış sözleşmesinde davaya konu gayrimenkulün 10.000 m²"lik kısım davalı tarafından davacılara 50.000 TL"ye satılmış, sözleşmeye göre satış bedeli nakten ve peşinen davalıya ödenmiş, tapu intikalinin 05.09.2004 tarihinde yapılacağı kararlaştırılmış, tapuya intikal ettirilmediği taktirde 05.09.2003 tarihinden itibaren faiz hesaplanacağı kararlaştırılmıştır. Tapu intikali olmayınca eldeki dava açılmıştır.
Somut olayda; taraflar arasındaki 05.09.2003 tarihli yazılı sözleşmenin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Bu sözleşmede taşınmazın 10 dönümlük kısmı 50.00 TL"ye davacılara satılmış ve bu bedelin nakten ve peşinen davalıya ödendiği yazılmıştır. Bu durumda, davanın 50.000 TL üzerinden kabulü ve bu bedel üzerinden faizin hesaplanması gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.