Esas No: 2021/7289
Karar No: 2022/394
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7289 Esas 2022/394 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, bir trafik kazası sonrası yaralandığı için davalıdan 5.000 TL maddi tazminat talep etti. Tahkim yargılaması sonucunda davacı lehine 97.007 TL tazminat verildi. Ancak, taraflar itiraz etti ve İtiraz Hakem Heyeti, maluliyet oranı tespiti konusunda eksik inceleme yapıldığını ve ıslah dilekçesinin dikkate alınması gerektiğini belirterek kararı bozdu. Davanın açıldığı tarihe göre maluliyet tespitinin yapılması için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 176. maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açılmamış olan davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre karar verilmesi gerektiği.
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 176. maddesinde \"Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.\" düzenlemesi yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davanın kısmen kabulüne dair karara karşı davacı vekili ve davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 23/07/2018 tarih, 2018/İHK-5449 sayılı davalı veklinin itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile itiraza konu kararın kaldırılmasına yeniden hüküm kurulmasına davanın kabulüne, dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 03/08/2016 tarihinde müvekkilinin babasının sevk ve idaresindeki davalı tarafından ... ile sigortalanan araçta yolcu olduğu esnada tek taraflı trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden temerrüt faizi ile davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, talebini 14/05/2018 tarihli dilekçe ile 189.258,00 TL ve 13/07/2018 tarihli dilekçe ile 196.449,66 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulü ile 97.007,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacı vekili ve davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile kararın kaldırılmasına başvurunun kabulüne, 196.449,66 TL maddi tazminatın 08/11/2017 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
a-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle cismani zararın tahsili istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri
Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Eldeki dosyada; kaza sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 24/05/2017 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre davacının %28 oranında sürekli maluliyeti, 9 aya kadar iyileşme süresinin tespit edildiği, aynı üniversite adli tıp anabilim dalı başkanlığının 20/04/2018 tarihli raporunda ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %14 sürekli maluliyet ve 9 aya kadar iyileşme süresinin tespit edildiğinin anlaşılmıştır. İtiraz Hakem Heyetince 24/05/2017 tarihli maluliyet raporu esas alınmak suretiyle hüküm tesis edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince esas alınan maluliyet raporu kaza tarihi itibariyle yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre hazırlanmış olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde İtiraz Hakem Heyetince; kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınan 20/04/2018 tarihli raporun mevcut olduğu dikkate alınarak varsa davalı vekilinin maluliyet tespitine dair itirazlarının değerlendirilerek ve temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
b- 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 176. maddesinin ikinci fıkrasında “Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dosya kapsamında; davacı vekilinin 14/05/2018 ve13/07/2018 tarihli dilekçe ile başvuru talebini iki defa ıslah ettiği, İtiraz Hakem Heyetince, H.M.K.'nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılmamış olan davada ikinci ıslah dilekçesi doğrultusunda hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, İtiraz Hakem Heyetince, yukarıda belirtilen yasal düzenleme dikkate alınarak davacı vekili tarafından yapılan 14/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde ikinci ıslah dilekçesi doğrultusunda hüküm kurulması doğru olmamıştır. Kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-a-b) bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 13/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.