16. Hukuk Dairesi 2015/11602 E. , 2015/12611 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 101 ada 72, 73 ve 184 parsel sayılı sırasıyla 31784,44, 10566,22, 5980,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 101 ada 72 ve 73 parseller kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeniyle davalılar ..., ... ve ... adlarına paylı olarak, 101 ada 184 parsel ise tapu kaydı ve harici ifraz nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ,dava ve temyize konu 101 ada 72, 73 ve 184 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı Hazine"nin tutunduğu 12.12.1951 tarih 207 ve 11.12.1951 tarih 169 sayılı tapu kayıtlarının temyize konu taşınmazları kapsamadığı, taşınmazlar üzerinde davalılar yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşulların gerçekleştiği gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece davacı Hazine"nin dayanağı tapu kayıtları yapılan keşif sırasında tek yerel bilirkişi eliyle yerine uygulanmış, başkaca tanık ve bilirkişi dinlenilmek suretiyle beyanları hükme esas alınan yerel bilirkişinin sözlerinin doğruluğu denetlenmemiş, davacı dava dilekçesinde delil olarak tespit tutanağına dayanmasına rağmen tutanak bilirkişileri dinlenilmemiş, varsa gerekçeleri hüküm yerinde gösterilmemiş, hükme esas fen bilirkişi raporunda dahi uygulanan tapu kayıtlarının yönleri krokiye işaretlettirilmemiştir. Öte yandan davacının dayanağı tapu kayıtları kaçak ve yitik kişilerden kalması nedeniyle Hazine adına oluşturulduğu gibi dava dilekçesinde de ayrıca bu nedene dayanıldığından dinlenilen yerel bilirkişiden taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kalıp kalmadığı sorulmamış, bir kısım davalılar Hazine"nin taraf olduğu tescil ilamı ile oluşan tapu kayıtlarına dayanmasına rağmen davalıların dayanağı tapu kayıtları keşif sırasında uygulanmadığı gibi davalı tarafın dayanağı tapu kayıtları hükmün gerekçesinde tartışılmamış, bu halde taşınmazların davacı Hazine ve davalılar dayanağı tapu kayıtları kapsamı dışında kaldığı saptandığı takdirde yerel bilirkişinin zilyetliğe yönelik beyanları komşu parsel tutanakları uygulanmak ve hava fotoğrafları incelenmek suretiyle
denetlenmemiştir. Yine hükme esas alınan ziraat bilirkişi temyize konu 101 ada 184 parsel açısından daha önceleri tarımsal faaliyette bulunulmadığını ancak son 5-6 yıldır üzerinde tarım yapıldığını belirtmesine rağmen tespit tarihi itibariyle zilyetlik süresinin tamamlanıp tamamlanmadığı hava fotoğrafı incelenerek belirlenmemiş, 101 ada 72 ve 73 parseller açısından ise; taşınmazlar arasında bir kısım sürülmemiş boş bırakılan yer olduğunu bildirmesine rağmen taşınmazlar arasında boş bırakılan bölüm fen bilirkişi raporunda gösterilmemiş, bu bölümün öncesinin ne olduğu, kullanılıp kullanılmadığı ve niteliği konusunda beyan ve rapor alınmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini en iyi belirleme yönteminin hava fotoğrafları olduğu gözetilerek tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğü"nden, davacı Hazine dayanağı tapu kayıtları ile davalı tarafın dayanağı 16.10.1985 tarih 53 ila 60 sayılı tapu kayıtları varsa haritaları ile birlikte getirtilmeli, tapu kayıtlarının revizyon görüp görmediği açık ve kesin olarak belirlenmeli, sonrasında mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tutanak bilirkişilerinin tümü, fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif yapılmalıdır. Taşınmazların başında icra edilecek keşif sırasında davacı ve davalı dayanağı tapu kaydı ile yapılacak araştırmaya göre varsa tapu kayıtlarının haritası uygulanıp kapsamları 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmelidir. Ancak tapu kayıtlarının krokisi zemine uygun değilse ve uygulama kabiliyeti yok ise veya dayanak tapu kayıtları harita-krokiye bağlı değilse tapu kayıtlarının sınırlarına itibar edilmelidir. Taraf dayanağı tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtta yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtta yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle taraf dayanağı kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Keşif icrası sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından tapu kayıtlarının ihdası, intikali, intikal sırasında hudutlarda ve miktarda değişiklik varsa bu değişikliğin nedeni, hudutların arz ettikleri özellikler hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Taraf dayanağı tapu kayıtlarının revizyon gördüğü parsel ile bunlardan hükmen kesinleşenler varsa bu dosyalardaki kayıt uygulaması tapu kaydına kapsam tayin edilirken göz önünde bulundurulmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberinde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların hudutları ile kapsamını belirtir keşfi takibe imkan verir gerekçeli kroki ve rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının kapsamı dışında kaldığı belirlendiği takdirde usulünce zilyetlik araştırması yapılmalı, keşifte nizalı taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, bilinen ilk zilyedinin kim olduğu, ne sıfatla kullanıldığı, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı araştırılarak bu hususlarda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısı, eğimi, bitki desenini açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, taşınmazların kullanılmayan bölümleri varsa bu bölümleri gösterir ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilere
belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazların, önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu konusunda rapor düzenlettirilmeli, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, sonuca göre 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi uyarınca belgesiz araştırması yapılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte incelenerek sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.