Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7722
Karar No: 2022/315
Karar Tarihi: 13.01.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7722 Esas 2022/315 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemiyle açılan davada, sigortalı araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve zararın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı konusunda uyuşmazlık yaşanmıştır. Mahkeme, poliçe teminatının kusur durumu dikkate alınmaksızın zararları karşılamakla yükümlü olduğunu, bu nedenle davacının delilleri ile zararın teminat kapsamında kalıp kalmadığı ispatlanamadığından başvurunun reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak İtiraz Hakem Heyeti kararında yanılgılı bir gerekçe ile kabul edilmiştir. Sonuç olarak davalının itirazının kabul edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, Kasko Sigorta Genel Şartları'nın A/1 ve A/5.10 maddeleri açıklanmıştır.
4. Hukuk Dairesi         2021/7722 E.  ,  2022/315 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 08/10/2017 tarihinde davalı ... nezdinde kasko poliçeli müvekkiline ait aracın, karıştığı kaza sonucunda hasarlandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL onarım bedeli 100,00 TL delil tespiti masrafının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş,ıslah dilekçesi ile talebini 88.416,29 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Başvurunun kabulü ile 88.416,29 TL'nin 17/12/2017 tarihinden işleyecek Yasal Faizi ile birlikte sigorta şirketi tarafından başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
    Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kasko sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
    Olay tarihinde geçerli olan KSGŞ'nın A.5.10. maddesinde, "zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma" denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir.
    Somut olaya bakıldığında; 08/10/2017 tarihinde saat 06.00'da üç araçlı trafik kazasının meydana geldiği, sürücünün firar ettiği, kaza tespit tutanağında belirtilmiştir. Davacı tarafından ise KSGŞ'nın A.5.10. maddesi anlamında zorunlu hal nedeniyle sürücünün olay yerini terk ettiğine ilişkin herhangi bir iddia yoktur.
    Her ne kadar İtiraz Hakem Heyetince, araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş olduğu anlaşılmakla birlikte söz konusu kaza çoklu trafik kazası olup başvurana ait araç sürücüsüne herhangi bir kusur yüklenmediğinden, sigortalı araç sürücüsünün olay yeri terk eylemi ile zararlı sonuç arasında illiyet bağı bulunmamakta olup sigortalının poliçe genel ve özel şartlarından kaynaklanan yükümlülüklerinden kaçınma amacı taşıdığı öne sürülemeyeceğinden reddedilmişse de, kasko sigortasının amacı, sigortalı araçta meydana gelen risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararları teminat altına almaktır. Bu nedenle kasko poliçesi ile sigortalı aracın kusur durumu dikkate alınmaksızın poliçe teminatı kapsamında olan zararları karşılamakla yükümlüdür.
    Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir.
    Bu itibarla da somut olayın özellikleri gereği, davalıya ait araç sürücüsünün kaza anında alkollü ya da ehliyetsiz olmadığı ve zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığını ispat yükünün, davacı sigortalıya ait olup dosyadaki mevcut deliller ile de hasarın teminat kapsamında kaldığı ispatlanamamıştır. Bu durumda açılan başvurunun reddi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş, İtiraz Hakem Heyeti kararının bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi