4. Hukuk Dairesi 2020/1971 E. , 2020/1920 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 01/12/2015 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/05/2018 günlü karara karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; harç ve gideri yatırılmayan istinaf başvurusunun esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen 16/01/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, trafik kazası sonucu gerçekleşen ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; 21/05/2013 tarihinde sürücü ...’in sevk ve idaresinde bulunan traktörün neden olduğu kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteği ...’ın vefat ettiğini, davacıların ...’ın anne ve babası olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili; davacı anne ...’ın olayda gerekli özeni göstermediğini, ebeveyn olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği için söz konusu kazanın meydana geldiğini davacı annenin ağır ihmali nedeniyle illiyet bağının kesildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince; dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporları benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükme karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin istinaf harç ve giderlerinin ödenmesi için kesin süre içeren muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren kanunda öngörülen ve muhtırada belirtilen bir haftalık kesin süreyi geçirildikten sonra istinaf harç ve giderlerini yatırdığı, HMK"nun 344/1. maddesi gereğince bir haftalık kesin süre geçirildikten sonra yapılan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği şeklinde gerekçe
oluşturulmuş, ancak hüküm kısmında davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davalılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf ettiği, ancak istinaf harç ve giderlerini yatırmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından yatırılmayan harç ve giderlerin bir haftalık kesin süre içinde yatırılması gerektiği, aksi halde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağına ilişkin muhtıranın davalılar vekilinin daimi çalışanına 05/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu harç ve giderlerin 14/09/2018 tarihinde tamamlanması üzerine dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, Bölge Adliye Mahkemesince de az yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK"nun 344. maddesinin 1. fıkrası “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” şeklinde düzenleme içermektedir. Yine anılan Kanun"un 346/2 maddesi ise "Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” hükmünü amirdir.
Bu kapsamda eksik yatırılan temyiz harç ve giderleri yönünden 6100 sayılı HMK 344. maddenin sonucu olarak; istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderlerin ödenmesi gerekli olup, bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirilmesi, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. Bahsi geçen HMK hükümlerine göre başvurunun yapılmamış sayılması kararını verme yetkisi istinafa konu kararı veren ilk derece mahkemesine ait olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bu karar verilemez. İlk derece mahkemesince verilecek bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346"ıncı maddenin ikinci fıkrası hükmünün kıyas yoluyla uygulanması gerekir. Kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilen 346/2. maddenin sonucu olarak ise; bu karara karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilmesi mümkün olup, istinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece bölge adliye mahkemesine gönderilecek, bölge adliye mahkemesi tarafından; bu karar yerinde görülmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli inceleme yapılacaktır.
Açıklanan nedenle; istinaf harç ve giderlerinin kanunda açıklanan süreden sonra yatırıldığı düşünülüyor ise bu konuda HMK 344. madde uyarınca ek karar verilmesi için
dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf harç ve giderlerinin muhtıra da belirtilen bir haftalık kesin süre içerisinde yatırılmaması nedeniyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılması gerektiği yönünde gerekçe oluşturulması ve buna karşın hüküm kısmında ise davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.