Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5487
Karar No: 2013/8318
Karar Tarihi: 16.05.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/5487 Esas 2013/8318 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/5487 E.  ,  2013/8318 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı ... ve Ticaret Limited Şirketi arasında adi ortaklık sözleşmesi kurulduğunu, bu sözleşme uyarınca davalı ... Personeli Biriktirme ve Yardım Sandığına ait 129.896 m2 miktarındaki taşınmazın satın alınarak, üzerine binalar inşa edilip, satılmak suretiyle kar elde etme kararı alındığını, bu amaçla davalı ... Personeli Biriktirme ve Yardım Sandığına ait 129.896 m2 miktarındaki taşınmazın satın alınması konusunda davalı ... Personeli Biriktirme ve Yardım Sandığının satıcı, davalı ... şirketi ile davacı şirketin alıcı olduğu satış protokolü dzenlendiği ancak, davalıların bu satış protokolüne aykırı hareket ederek taşınmazı davalı ..."nın hakim ortağı davalı ... adına tescil ettirdiklerini, adi ortaklık söleşmesinin taraflarca feshedilmediğini, davalı ... "nın arsa üzerine binalar inşa edip satmak suretiyle kar elde etmeye başladığını, bu nedenle anılan taşınmazın davalı ... adına olan tescilinin geçersiz olduğunun tespiti ile davacı şirket ile davalı ... şirketi arasında kurulan adi ortakılık ilişkisinden kaynaklanan kar payının tespiti ve tahsilini dava ve talep etmiştir.
    Davalı ..., davanın husumetten aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ... inş ve ... cevabında; davaya konu taşınmazın davalı ... adına olan tescil işleminin geçersiz olduğunun tespiti davası yönünden eksik harcın ikmal edilmesi gerektiğini, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı gerekçesiyle adi ortaklığa dayanan alacak davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalı ... ve davalı ... aleyhine açılan ve dava konusu taşınmazın davalı ... adına tescilinin geçersiz olduğunun tespiti davasının, eda davası açılabilecekken tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle reddine, davalı ... şirketi hakkında ki davanın ise davanın tespit ve belirsiz alacak davası şeklinde açıldığı, davalının adiyen düzenlenmiş sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını tescil yönünde değil bedel yönünde kullandığı, talebini bedele hasrettiği, talebin dayanağı olan taşınmazların değerinin 27350 TL olduğu, talep konusunun miktarının taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belli olduğu bu nedenle kısmi dava açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    04.06.1958 gün 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da vurgulandığı gibi; bir davada dayanılan maddi vakıaları açıklamak tarafların, bu olguları hukuken nitelendirmek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak yorumlayıp uygulamak da hakimin görevidir. Diğer bir deyişle; bir davada maddi olayı anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir (HUMK.nun madde 76, HMK madde 33).
    Somut ola..., davacı, davalı ... şirketi ile aralarında adi ortaklık sözleşmesinin kurulduğunu, bu sözleşme uyarınca davalı ... Personeli Biriktirme ve Yardım Sandığından arsa satın alındığını ve davalı ...la yazılı satış potokolünün düzenlenmesine rağmen satışın ..."nın hakim ortağı ..."a yapılması nedeniyle yapılan tescil işleminin geçersiz olduğunun tespiti ile davalı ... şirketi ile aralarında gerçekleştirilen, adi ortaklık sözleşmesi gereğince kar payının tespitini ve tahsilini talep etmiştir.
    Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Anlatılan bu açıklamalar ışığında, kar payının tespiti, tasfiye sonucunda belirlenebilecektir. Bu durumda, davacının talep konusu miktarı kesin olarak belirlemesi mümkün olamayacağından davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.
    Bu durumda, mahkemece, davacı vekilinin tüm taleplerinin 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri kapsamında değerlendirilerek neticesine göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi